A.İ.R.

AİR: Açık düşman hiphop ya da Harekete Kimse Mani Olamaz

Ağaçkakan, İskeletor ve Raddar: TÜYAP Umulmadık Topraklar performansı
Kasım '16

Üdebâ doğrusu pek çok kimi görsen: Şâir.
Yalınız, şi’rine mevzû iki şeyden biridir:
Koca millet! Edebiyyâtı ya oğlan, ya karı…
Nefs-i emmâre hizâsında henüz duyguları!
-Mehmet Akif Ersoy

Türkçe Rap, bugüne kadar düzeyli bir eleştiri veya muhalefetle karşılaştı mı bilmiyorum, güncel meselelerle pek ilgilenmediğim için kaçırmış olabilirim. Yıllarca “Türkçe Rap! Türkçe Rap!” diye yırtınan, beri yandan baktığında henüz de’yi da’yı bile ayırayamayan bu lümpen milliyetçi gölge yığın kimdi? Bizlere ne söylemek istedi? Rakip tutkularla kaydedilen, gençlerin müzik yerine dinlediği bu tuhaf ses kayıtlarını neremize sokacağız?

Her şeyi geçtim, Türkçe bu mu?

Konuyu uzatmaya gerek yok, şairin de dediği gibi “zaman nesneye karşı acımasızdır”. Önümüze bakalım, güzel şeyler olmuyor değil, özellikle geçtiğimiz günlerde Tüyap Fuar ve Kongre merkezinde “Umulmadık Topraklar” etkinliği kapsamında sahne alan Ağaçkakan, İskeletor ve Raddar’ın oluşturduğu ekip A.İ.R. gayet etkileyici bir performans sergilediler.

A.İ.R.
A.İ.R.

Sokağın dilini ve sokağın sanatını aynı sahnede füzyona sokarak seyircilerin karşısında kaotik ve etkileyici bir eylem gerçekleştirdiler. Klasik müzik dinletisiyle başlayan performans, ani ve güçlü bir ses efektiyle kültürel bir erezyona uğruyor, peşi sıra sahneye giren Rad, salladığı sprey ve müziğin coşkusuyla ‘action painting’ yapan bir ressama dönüşüyor ve hunharca duvarı karalamaya başlıyor; ardından sahneye, meyhaneden transfer olan Ağaçkakan geliyor. Üç genç, İskeletor’un ölüm senfonisi eşliğinde adeta şehri yıkmak istiyor. Serbest kalan arzular eşliğinde geldikleri gibi sahneyi terkederek, izleyiciyi hiçliğin ortasında şaşkın bırakıyorlar. Siyahla beyazın mücadelesi, toplumu kölelikle suçlayan bir mikrofon ve yıkımın müzikal estetiği.

Son 10 yıl içerisinde düzenlenen çeşitli karma sergiler ve etkinlikler sayesinde graffiti, yavaş yavaş güncel sanat alanının ilgisini çekti, iyi veya kötü bir çok iş yapıldı, bir yol katedildi ve bu güzel bir şey. Bu bağlamda düşündüğümüzde A.İ.R’in performansının meseleye yeni bir boyut kattığını görüyorum ve öncü olmasını diliyorum.

 ✪

Önceki

“I AM A SHUJI TERAYAMA”: AYŞE GÜNGÖR’E AÇIK MEKTUP

Sonraki

Mültecilerden korktuğumuz kadar güncel sanattan da korkuyor muyuz?