Orekhovo istasyonundaki kıdemli makasçı yevmiyesini almak üzere geldi. Veznedar abaküsünü tıklatıp dedi ki:
“Maaş: 25 ruble 80 kapik (kilik!) Elbise deposundaki borcun 12 ruble 50 kapik. Okul için de 12 kapik.”
“Demek ki sana vereceğim miktar… (kilik! kilik!) T-a-m-ı-t-a-m-ı-n-a-ü-ç-k-a-p-i-k. Al bakalım.”
Makasçı sallandı ama düşmedi çünkü arkasında zaten upuzun bir kuyruk oluşmuştu.
“Ne istiyorsunuz?” diye sordu arkasını dönüp makasçı.
“Devrimci Savaşçıların Uluslararası Yardımcıları Organizasyonu’ndanım,” dedi sıradakilerden birincisi.
“Ben Çocukların Yoldaşları’ndanım” dedi ikincisi.
“Karşılıklı Yardım Derneği’ndenim” dedi üçüncüsü.
“Sendikalıyım”
“Kimyasal Savunma ve Sanayi Yoldaşları”
“Gönüllü Denizciler” dedi altıncısı.
“E-e-e o zaman” dedi makasçı, “Buyrun yoldaşlar. İşte size üç kapik. İstediğiniz gibi bölüşün aranızda.” Sonra bir başkasını gördü.
“Ne istiyorsun?” diye sordu makasçı ters ters.
“Afiş için…” diye cevapladı ters ters. Makasçı elbiselerini çıkarıp, “Kendin dikersin, ayakkabıları da karına verirsin,” dedi.
Hâlâ biri daha vardı.
“Büst için…” dedi diğeri.
Makasçı bir an düşünüp, “Büst niyetine beni alın yoldaşlar,” dedi, “Kaideye beni yerleştirebilirsiniz.”
“Yapamayız,” dedi bir diğeri, “Hiç ona benzemiyorsun.”
“Öyle olsun,” dedi makasçı ve gitmek için döndü.
“Çıplak adam alo, nereye gidiyorsun?” diye sordular.
“Ekspres trene yetişeceğim,” diye cevapladı makasçı.
“Bu halde nereye gideceksin?”
“Bir yere gittiğim yok,” dedi makasçı. “Gelecek aya kadar öyle oturacağım. gelecek ay belki insanlık makul olmaya başlar. Tıpkı kanunun emrettiği gibi…” ✪