Boğaz’da bir kuğu…

Dünya opera tarihinin en önemli sopranolarından Leyla Gencer, bugün; 10 Mayıs Cumartesi günü sabaha karşı 4 sularında, Milano’daki evinde solunum ve kalp yetmezliğinden vefat etti.

Mayıs '08
  1. yüzyılın en büyük divalarından Leyla Gencer, bugün; 10 Mayıs Cumartesi günü sabaha karşı 4 sularında, Milano’daki evinde solunum ve kalp yetmezliğinden vefat etti.

La Diva Turca

Mekanı cennet olsun, ruhu huzur bulsun.

10 Ekim 1928’de İstanbul’da doğan Leh asıllı Türk-Levanten Leyla Gencer Çubuklu’da büyür. İtalyan Lisesi’nden sonra İstanbul Belediye Konservatuarı’nda şan eğitimine başlar. İtalyan soprano Giannina Arangi-Lombardi ve Apollo Granforte ile çalışmalarına devam eden sanatçı, sahneye ilk adımı 1950 yılında Ankara Devlet Operası sahnesinde Mascagni’nin Cavalleria Rusticana eserindeki Santuzza rolüyle atar.

Uluslararası sahnelere, yıllarca yankılanacak ismini ilk kez 1954 yılında Napoli’de fısıldar. Santa Carla Tiyatrosu’nda “Madame Butterfly” operasıyla dikkatleri üzerine çeker. 1957 yılında Milano’da La Scala Operası’nda ilk kez sahneye çıktığında, başarısının getirdiği alkışlar ve kahkahalar eşliğinde doruğa çıkar. Sahnelenen opera, Poulenc’in Les Dialogues de Carmelites’dır.

Ülkesinden çok yurt dışında tanınan ve belki de takdir edilen sanatçı “La Diva Turca”, “La Gencer”, “La Regina” ünvanlarıyla hafızalara kaydedilir. Opera arenasında yerini, repertuarında 34 besteciden 70’in üzerinde operasıyla koruyan bel canto soprano, 1980 yılında sahneleri bırakır fakat bu sanata gönül vermişlerin, sadık dinleyicilerinin kalbinden ve zihninden asla çıkmadı.

Ülkesinde, kariyerine başladığı zamanlardan çok çok sonra aldığı “Devlet Sanatçısı” ünvanının yanı sıra pek çok yerli ve yabancı ödüllere sahip olan sanatçımızın son yıllarda aldığı ödüller, Mütevelliler Kurulu Başkanı da olduğu İstanbul Kültür Sanat Vakfı’dan “Yaşam Boyu Ödülü” ve İtalya’da Caruso Ödülü idi.

Boğaz'da bir kuğu...

Milano’da yaşıyan sanatçı son yıllarında La Scala Operası’nın kurduğu akademide sanat yönetmeni olarak çalışıyor, birikimini ve bilgilerini yeni nesil sanatçılara aktarıyordu. Ayrıca, 1995 yılından beri düzenlenen “Leyla Gencer Uluslararası Şan Yarışması”yla opera dünyasına yeni yetenekler kazandırmaya devam ediyordu.

Leyla Gencer’in cenazesi, ölmeden önce belirttiği istekleri doğrultusunda, 13 Mayıs Salı günü La Scala Operası’nın Santa Basila Kilisesi‘nde düzenleyeceği bir törenden sonra yakılmak üzere krematoryuma götürülecek. Sanatçının külleri ise daha sonra İstanbul’a getirilecek, Ortaköy’de törenle Boğaz sularına dökülmek üzere. Boğaz’da bir kuğu…

Yine sanatçının vasiyeti üzerine, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın yeni yapılmakta olan merkezinde bir “Leyla Gencer Müzesi” oluşturulacak.

Leyla Gencer‘in nadide sesi, ender bir stüdyo kaydı:

Franz Liszt / Tre Sonetti Del Petrarca / Piano: Marcello Guerrini ✪

Önceki

Türkiye’de tasarımcılığın ilk adımları

Sonraki

Jorge Luis Borges ile söyleşi