[Hür Yumer] Bir Arayışın Notları…

I. İyi İnsan,-bence-kendini hayata kaptırandır. Örnekleri olmasaydı bu sözü söyleyemezdim. Sözcükler de kendilerini dağıtıp toplarlar. Ama insanlar gibi değil. Bir tümcede bütün bir hayatı okuduğunuz, yanılsamasına kapıldığınızda, o tümcenin bir yerinden , ya da o tümcenin çağrıştırdıklarının içinde yaşıyorsunuzdur artık. Bazen öteki tümceye geçmeyi bile gereksiz bulursunuz. O kadarı yeter size. Ama merak edersiniz işte. İyi yazar kendini değil hep kendinden öncekileri, kendinden sonrakileri merak ettirir. Ya da kendini onlarla nasıl silebildiğini gösterir. Yazı nefes alan bir dokudur. Ritim budur. Yazıda en güç şey başka biri gibi nefes almaktır. Sözcükleri öteki nefesler seçtirir size. Bulunmuş bir sözcüğün sırıtması bundandır. Yapaylık
Mayıs '16

I.

İyi İnsan,-bence-kendini hayata kaptırandır. Örnekleri olmasaydı bu sözü söyleyemezdim.

Sözcükler de kendilerini dağıtıp toplarlar. Ama insanlar gibi değil. Bir tümcede bütün bir hayatı okuduğunuz, yanılsamasına kapıldığınızda, o tümcenin bir yerinden , ya da o tümcenin çağrıştırdıklarının içinde yaşıyorsunuzdur artık. Bazen öteki tümceye geçmeyi bile gereksiz bulursunuz. O kadarı yeter size. Ama merak edersiniz işte. İyi yazar kendini değil hep kendinden öncekileri, kendinden sonrakileri merak ettirir. Ya da kendini onlarla nasıl silebildiğini gösterir.

Yazı nefes alan bir dokudur. Ritim budur. Yazıda en güç şey başka biri gibi nefes almaktır. Sözcükleri öteki nefesler seçtirir size. Bulunmuş bir sözcüğün sırıtması bundandır. Yapaylık kendini gizlerse yazı kötü olur. Nefes, yalancıktan başka birinin nefesiymiş gibi yaparsa, yazı okunmaz. Sözcükler sıradanlaşır. Mesele, herkes gibi, herkes kadar, ancak farklı seslenmektir. Mucize denen şey sıradanlıktır. Yazarın kişisel sıradanlığı.

Üç cümle yazabilmek için üç sokak gezmek gerekmiyor. Ama bir iki sokakta tökezlemek kesinlikle gerekiyor. Hele sokaklar, yarattığınız, kendi sokaklarınızsa.

Bu çağın en büyük sorunlarından biri, sıradan insanın, kendini , silah tüccarlarıyla, milyarderlerle, erişilmez düzenbazlarla, dedikodusunu yaptığı mayalarla, eşit görmesi, kendi basit hayatında, adeta onların çıkarları doğrultusunda düşünerek onlara öykünmesidir. Bu noktaya maalesef gelinmiştir. Yoksul, ancak, başkaldıran insanın ahlakıdır yitirilen. Ben para gücünün küçümsendiği bir dünyada yaşamak istiyorum. Ben insana yakışan bir soyluluk arıyorum.

Müsrifleri severim. Sıkıldıkları için tüketirler. İhtiyaçları olmadığı için harcarlar, kendileri dahil.

İnsan, dönüp dolaşıp kendini anlattığını anlar. Ama dönüp dolaşıp. Eğer dönüp dolaşamıyorsunuz, yolculuklarını sahte düşlerinden başka hiçbir şey anlatamazsınız. Kendi dünyanız bir zindan gibi karşınıza dikilir.

Her sanatçının kendine göre bir dürüstlüğü vardır. Ama bu dürüstlüğü yitirebildiği ölçüde yaratır. İşin güçlüklerinden biri, yaratı biterken, baştaki dürüstlüğü yakalamaktır. Çehov gibi. ✪

Önceki

Bora Tamusta: Azraa-Eel Menkıbeleri, Yerel düş mümkün mü?

Sonraki

Kendi bacaklarından kendilerini asanlar, kendi taburelerini tekmeleyenler