İlk toplu taşıma aracı ünlü Fransız matematikçi, fizikçi ve düşünür Blaise Pascal tarafından 1662 yılında tasarlanmıştı ve ilk olarak Fransa yollarında boy göstermeye başladı. Bu bir milat sayılabilirdi. Birden çok kişi aynı anda aynı yöne doğru toplu olarak nakil edilebiliyordu. Fakat şöyle bir sorun vardı, bilet fiyatları yüksekti ve aynı zamanda sınıf ayrımının getirmiş olduğu sebeplerden dolayı sadece makam sahibi kişiler yararlanabiliyordu. Çeyrek asır kadar devam eden bu durum, bir süre sonra toplu taşıma aracının kullanımdan kalkmasına neden oldu. 1820’li yıllara gelindiğinde ise artık Avrupa, yeni bir çehreyle dünyaya bakıyordu. Sanayi devrimi birçok kolaylığın insan hayatına girmesine olanak sağlamaya başlamıştı.
1820 yılların başında artık binek araçlarına farklı gözle bakılmaya başlanmıştı, binek atların çektiği arabalar, insanları belli mesafeler arasında bir yerden bir yere nakil etmekteydi. 1830’lu yıllarla birlikte buhar gücünün insan hayatına intikal etmesi toplu taşıma araçlarında da devrim niteliğinde çığır açmıştı. İlk olarak sahneye troleybüsler çıktı.
Asıl günümüz araçlarının yürüyen aksamının atasını teşkil eden toplu taşıma araçları, yollara 1890’lı yıllarda çıktı. İçten yanmalı motorla çalışan ilk toplu taşıma 1895 yılında yollara düştü.
Omnibusler de, bir dönem toplu taşıma araçlarının popülerlerinden idi. Tıpkı günümüzde uçakların edindiği yer gibi. 1900’lü yıllarda kartpostallarda yer edinmiş olan omnibus ve yolcularının ilginç serüven görselleri.