Oberhausen Manifestosu, 28 Şubat 1962 yılında 8. Batı Almanya Kısa Film Festivali’nde biraraya gelen genç yönetmen ve eleştirmenlerin “Yeni Alman Sinemasını” ilan ettikleri kısa ve güçlü metindir. Savaş sonrası, Almanya sinemasının propoganda aracı rolünden, uluslararası saygınlığa doğru istikrarlı serüveninin cesur başlangıcı kabul edilir. Manifestonun yayımlanmasından önceki birkaç yılda televizyon sayısında gerçekleşen dramatik artışın sonucu olarak Alman ticari sinemasının çöküşü ve bu yıllarda yakın coğrafyada ortaya çıkan yönelimler (İngiliz Özgür Sinema Hareketi, Fransız Yeni Dalgası) ile doğmakta olan modernist Avrupa sinemasının etkisinde genç Alman sinemacıları Oberhausen Manifestosu’nu yayımladılar:
Geleneksel Alman sinemasının çöküşü, tutum ve uygulamalarının reddettiğimiz bir film tarzının ekonomik temelini sonunda ortadan kaldırıyor. Bununla birlikte yeni bir sinemanın yaşam bulma şansı vardır. Yeni Alman sinemasını yaratma amacımızı ilan ediyoruz.
Bu yeni sinemanın yeni özgürlüklere gereksinimi vardır. Yerleşik endüstrinin geleneklerinden kurtulmaya… Ticari ortakların etkilerinden kurtulmaya… Özel çıkar guruplarının denetiminden kurtulmaya… Yeni Alman sinemasının inşasıyla ilgili somut entelektüel, biçimsel ve ekonomik kavrayışlara sahibiz. Bir kolektif olarak ekonomik risk almaya hazırız.
Eski sinema öldü. Yeni sinemaya inanıyoruz.
“Yeni sinema” ile “eski” olanı arasına çektikleri bu çizgi ile Alman sinema endüstrisi ile işbirliği ihtimalini daha en başından ortadan kaldıran imzacıların, anaakıma dahil olarak onu dönüştürmeyi başaran Fransız Yeni Dalgası’nın tersine bugün de Alman sinemasında eski ile yeni, ticari ile deneysel, popüler ile avangard arasında derin uçurumlar olmasının temelini atmış oldular. Filmlerinde geleneksel öykü anlatımı ve dramatik kapalılık yerine belgesel gerçekliği ve deneysel açıklığı tercih eden çoğu deneyimsiz ve alaylı olan bu yirmi altı sinemacının Alman toplumunu, kapitalizmini, uyumculuk ve kayıtsızlığını eleştimek ve sıradışı olmak dışında pek ortak paydası yoktu.
Berlin’in ortasına bir duvar çekilmesinin üzerinden altı ay geçmeden yayımladıkları Manifesto’nun 50. Yıldönümünde, Oberhausen Kısa Film Festivali, imzacıların filmlerinden oluşan “Provoking Reality. Mavericks, Mouvements, Manifestos” isimli bir programla çıktı karşımıza. Federal Cumhuriyet’in yaşamında eleştirel bir ses olmak isteyen yirmi altı imzacının, manifestonun yayımlanmasından önceki ve sonraki beşer yılı kapsayan aktif dönemlerine (1958-1967) ait 40’a yakın film restore edilerek Nisan ayının sonunda 58. Oberhausen Kısa Film Festivali’nde gösterildi. Ardından farklı başlıklar altında aralarında Avusturya Film Müzesi ve MoMa New York’un da bulunduğu pek çok müze ve film festivalinde izleyici karşısına çıktı. Oberhausen Manifestosu Filmleri’ni 21-22 Aralık tarihlerinde Puruli Kültür Sanat işbirliğiyle Ankara Goethe Enstitüsü’nde izleyebilirsiniz.