Romanya doğumlu sinema yapımcısı Ana Simon, Borges’in mezarına yazılanları toparlamak gibi bir görev edinmiş kendine. Cenevre’de yaşayan Simon, yirmi yıl önce kocasının mezarını ziyaret ederken, hemen yanı başındaki mezarın Jorge Luis Borges’e ait olduğunu ve tıpkı bir aziz ya da bir türbe gibi, anısına bırakılan notlar olduğunu farkeder.
Bir kısmına, Borges anısına, ulaştık:
“Borges, seni kendi ölümün gölgeleriyle birlikte ziyarete geldim. Çünkü dediğin gibi: Biz sadece bir değiliz, ayrıca diğeriyiz, diğerleriyiz. Selamlıyorum seni, büyük usta!”
“Sevgili Borges, bilgeliğin dünyayı daha da ilginç bir yer haline getiriyor. Lütfen bu dostundan teşekkürleri kabul et. Karımla birlikte seni ziyaret etmek için Çin’den geldik. – Yang”
“Merhaba Borges, bugün seni kendi Almanca’mda okurken düşündüm. Lütfen tebriklerimi kabul et.”
“Seni uyarmam gereken tek konu: Bu toprakların yerli halkları olarak, kültürel açıdan yok olmamamızı cesaretlendirmendir. Ben yerli bir Zapotek’im ama hala yokluğuna ağlıyorum. Huzur içindeyiz.”
(“Ché: sólo una cosa tengo que reclamarte, el que hayas pugnado por nuestra desaparición como cultura, como pueblos originarios indígenas. Más aún, siendo indígena zapoteco, ante tu tumba derramo lágrimas en tu memoria. Estamos en paz”.)
“Vatanım artık tüm kelimeler, bana gölgelerini bahşeden tüm ağaçlar, kendim için okuduğum tüm kitaplar… Ne kadar da haklıydınız bayım. – Luciana”
Eğer Futuristika olarak, bir gün mezarını ziyaret etme şansımız olsaydı, büyük usta Jorge Luis Borges’e, sevdiği kısa hikayeleri gibi seslenmek isterdik. Sadece tek kelimeyle: Teşekkürler. Ey okuyucu, orada hiç Borges-sever var mı bilmiyoruz, ancak, eğer varsa, onların ne diyeceğini de duymak isterdik.
✪