Yazar Alain de Botton, The Guardian’da yayınlanan soru cevaplarında korkularını, hayallerini ve korkularını anlatıyor.
En mutlu olduğunuz an?
How Proust Can Change Your Life/ Proust Hayatınızı Nasıl Değiştirir’i bitirdikten sonraki yaz.
En büyük korkunuz?
Çocuklarım yetişkin olmadan önce ölmek.
Yaşayan kime hayranlık duyuyorsunuz ve neden?
İsviçre Vals’deki banyolar için, mimar Peter Zumthor.
En beğenmediğiniz özelliğiniz?
Zor çalışmalarda sabırsız olmam: Panikleyip hemen vazgeçmem.
Başkalarında en beğenmediğiniz özellik?
Maçoluk.
Yaşadığınız en utanç verici an?
Hiç ilgilenmeyen birini öpmeye çalışmak.
Sahip olduğunuz en değerli şey?
Montaigne’in Denemeleri’nin babama ait kopyası.
Nerede yaşamak istersiniz?
Çölde, Herzog & de Meuron tarafından tasarlanan bir evde.
Süper gücünüz olsa ne olurdu?
Başkalarının aklını okumak.
Canınızı ne sıkar?
Aptallığım.
Görünüşünüzde en hoşlanmadığınız şey?
Kelliğim.
Varolmayan birini hayat getirme şansınız olsa, kim olurdu?
Babam.
Hayatınızı anlatan filmde sizi kim oynardı?
John Malkovich.
En ‘suçlu hissettiğiniz’ keyfiniz?
Otel odaları.
En çok kime üzgün olduğunuzu söylemek isterdiniz, neden?
İki eski kız arkadaşıma, korkaklığım için.
Yaşamınızdaki en iyi öpücük?
Eşim Charlotte, onun dairesinin dışında akşam 11’de, 9 Ocak 2009’da.
En çok nefret ettiğiniz yaşayan kişi(ler) kimdir ve neden?
Guardian’da bir gazeteci, çok zalim olduğu için.
Rüya yemeğinize kimi davet ederdiniz?
Charlotte Gainsbourg.
Yaptığınız en kötü iş?
Kitap hamurlamak.
Geçmişinizi değiştirebiliyor olsaydınız, neyi değiştirirdiniz?
Ekmek yapmayı öğrenip küçük bir fırın açardım.
Geçmişe gidebiliyor olsaydınız, nereye giderdiniz?
Birkaç çalışma toparlamak için Vermeer’in stüdyosuna gitmek isterdim.
Nasıl dinlenirsiniz?
Mimarlık dergileri okuyarak.
Ölüme en yaklaştığınız an?
2004 yılında bazı riskli ciğer testleri sırasında.
Bize bir sırrınızı söyleyin.
Guardian’dan korkuyorum.
The Guardian, 21 Mart 2009