Türkçesi: Erman Akçay, Cemal Akyüz
Kievernagel, daha ziyade yakın çevresi tarafından beğenilen ve rağbet gören tipik bir naif sanatçıydı. Kathe Be, Kain Karawahn, Stefan Roloff, Miron Zownir ve daha birçok kimse ile çalışmıştı. Para kazanmak için yardımcı olarak çalıştı, bunun yanı sıra daha çok, teşhirci özelliğini sergileyebileceği bir alan olan çıplak modellikte de aranan biriydi.
1928 Berlin doğumlu Kievernagel, yetimhaneye yerleştirildiğinde 8 yaşındaydı. Düzenli olarak yatağını ıslatıyor, bağırıyor, yemek yemeği ve konuşmayı reddediyordu, sonrasında Karl-Bonhoeffer kliniğine transfer edildi. 17 Haziran 1953 yılında Doğu Berlin’deki gösterilere katıldığı dönemde yakalandı ve Waldheim’de dört yıl hapse mahkum edildi. Burada üç senesini pskiyatri koğuşunda geçirdi.
1957 yılında kızkardeşi ile beraber Batı Berlin’e taşındı. Polis, doktorlar ve diğer yetkililerle olan sorunları devam etti. İlk çizimleri çeşitli devlet dairelerine yolladığı protesto mektuplarında kendini göstermeye başlamıştı : ’Bu mektubu, ofislerde saçmalamayı bırakıp artık benim işimi halletmeleri için yazıyorum.’ Kievernagel’in dışavurumcu tavrı çoğunlukla provokasyona yol açıyor ve pek de ciddiye alınmıyordu, ya da insanlar onun aptal olduğunu düşünüyorlardı. Ama o çılgınlığını işe yarayacak bir şekilde kullanacak kadar akıllıydı, 1987 yılında ölene kadar kaldığı bakımevinde de aynen böyle yaptı. Şirret yaşlı kadınlar okudukları dergileri kapıların altından atarak birbirleriyle paylaşıyorlardı. ’Ben de gay dergilerimi ve porno dergilerimi atıyordum kapıların altından.’
1981 yılında gittikçe bozulan maddi durumunu düzeltmek ve kontrol altına almak için bir dizi şantaj mektubu yazdı. Bir başka psikiyatri kiliniğine kapatıldı. Karar şu şekildeydi: ‘Psikoseksüel olarak, gelişmekte olan bir çocukla aynı seviyede. Çocukluğunda yaşadıklarından kaynaklanan ciddi davranış bozuklukları kendini izole etme, çevreyle ilişki kuramama, çok sınırlı muhakeme yeteneği ve genel anlamda gerçeklik kavramından uzaklaşma şeklinde kendini göstermektedir.’
Aynı yıl kanser teşhisi kondu. İkinci ameliyatı olmadan hemen önce hastaneden ayrılan Kievernagel tedaviyi reddetti. Ardından gelen acılara şikayet etmeden direndi. Aynı zamanda dur durak bilmeden resim çizmeye koyuldu. Ölümüne dek çoğunluğu tükenmez kalemle ya da keçeli kalemle A4 kağıdına ve A1 kağıdına çizilmiş yüzlerce iş yaptı. Resimlerini hep dağıttı, başkalarına verdi. Çünkü aşırı fantezilerini ve anarşist eğilimlerini konu edinen resimleri zaten kimsenin çok fazla dikkatini çekmiyordu.
Çizimlerinin de adı olan ‘Günahlar Vadisi’ne olan saplantısına rağmen Engelbert dindar biriydi. Kain Karawahn tarafından 1987 yılında çekilen belgeselde ne olmak istediği sorusuna: ‘Hiç, hiçbir şey… hiçbir şey olmak istemiyorum, kesinlikle hiçbirşey’ cevabını verdi. Engelbert Kievernagel sadece orijinal bir Kreuzberg’li değil, aynı zamanda hayatı ve sanatı bir noktada buluşturma savaşımı vermenin bariz sonuçlarına katlanan az sayıdaki sanatçıdan biriydi.
Reinhard Scheibner, Berlin, 21 Ağustos 2006 ✪