Esat Cavit Başak’ın yaratıcısı olduğu Mondo Trasho fanzini, 1991’de çıkan ilk sayısından itibaren Türkiye’deki karşı-kültür hareketlerinin belki de en etkili ve sembolik yayınlarından biri olarak kolektif bellekte güçlü bir yer edindi, fanzinciliğin ruhunu hem de yeraltı kültüründeki ağırlığını örneklemişti. Elde, doğrudan fotokopiyle, çeşitli görsellerin ve metinlerin bir araya geldiği kolajlar; hem klasik yayıncılığın filtresini deldi, hem de fanzini güçlü bir görsel başkaldırı aracına dönüştürdü. zine, içerik ile biçim arasında radikal bir bütünlük kurarak, ironi ve eleştiriyi merkeze alan bir karşı-kültür dili oluşturdu.
Her sayısı, sinemadan müziğe, felsefeden absürd haberlere, şiirlerden kolajlara ve çizimlere kadar uç veren bir içeriğe sahip: Punk’tan Kraftwerk’e, Cüneyt Arkın’dan Mustafa Topaloğlu’na kadar (ve çok daha fazlasına) uzanan referans ağı ile Amerika’dan Türkiye’ye, yerelden globale kültürel bir aradalık ve ironik bir kimlik sunar. Sayılar bazen konsept etrafında “Mondo Atropo”, “Mondo Porno”, “Mondo Arkıno” gibi varyasyonlarla elden çıkan, çoğunlukla fotokopi, kolaj ve cut-up tekniklerinin hakim olduğu melez, sarkastik ve kışkırtıcı bir anlatı geleneği kurmuştu. DIY (kendin yap) kültürüyle neredeyse denk, okur-yazar ayrımını ortadan kaldıran bu üretim biçimi, fanzini ortak hafıza ve deneyim alanına dönüştürür. Kolajlar ve cut-up’lar aracılığıyla, metin ve imgede bilinçli bir “anlamsal bozgunculuk” yaratılmış; klasik anlamın sabitliğine, tek-tipleştirici okumalara, ana akımın arı-düzgün diline doğrudan karşı çıkılmıştır. Herkesin erişebileceği fotokopi ve çoğaltma teknikleri, aracıları ortadan kaldırmış; okurdan okura, elden ele, samimi ve otonom bir dolaşım ekosistemi üretmiştir.


Dahası, fanzin baskınının getirisiyle her kopya aslında bir “iletişim parçası”dır; bandrollü bir dergi olmaktan çok uzak, PDF formatında ya da fiziken dolaşmaya devam eden bir kolektif hafızadır. Kolektif katılım sadece sayfa üretiminde değil; okur-yazar arasındaki hiyerarşik ilişkiyi de tersine çeviren, karşı-kültür içinde aidiyet ve ortak eylem duygusu yaratan bir işleyiştir. Mondo Trasho’nun sayıları içinde okurdan gelen her metin ve kolaj, Batı’daki punk zine gelenekleriyle uyumlu bir şekilde, çoğulcu iletişim modeli ve toplumsal hafıza işlevi üstlenmiştir.
Bu yönüyle Mondo Trasho, 1990’larda henüz popüler kültürün dışında, bağımsız ve direnişçi bir ruhla örgütlenmiş kolektifin merkezi hâline gelmiştir. Gezi direnişi gibi sonradan yaşanacak toplumsal hareketlerde dahi sokağın “bir fanzin gibi işleyebilmesi”, mizah ve ironinin kitlesel direnişe dair temel iletişim dillerine dönüşebilmesi, Mondo Trasho ve benzeri mecraların uzun süreli etkisidir. Fanzin, klasik anlamı, kültürel sabitleri ve baskıcı normları yapısöküme uğratan araç olarak, her sayıda Türkiye yeraltı kültürüne ve karşı-kültür direnişine katman eklemiştir.
Esat Cavit Başak’ın son yıllarında, yarattığı bu özgürlükçü ve eleştirel kültüre karşı çeşitli davalar açıldı. Başak, siyasi ve hukuki baskılarla karşılaşarak, ifade özgürlüğü ve yaratıcı direnme alanlarına yönelik müdahalelerin uğradı.
Bugün, Mondo Trasho’nun hem PDF kopyaları hem de arşiv ciltleri hâlen dolaşımda; Esat Cavit Başak’ın deyişiyle “asıl mesele yapılan işin dolaşımda olması, kalan gerisi boştur”, yaşayan bir arşiv, bir ses, bir hafıza olmaya devam etmektedir. Sayısız fanzinci, Türkiye karşı-kültürünün hafızası için ona gönderme yapmıştır. Mondo Trasho, başından itibaren karşı-kültürün, direnişin, çoğulculuğun, kolektivizmin ve belleğin özgün örneği oldu – belki de sadece “fanzin” olmanın ötesine geçti; kolektif kültürel hafızaya dönüştü. ✪