Heavy Temple – Garden of Heathens: Taşra saykodelyası ve doom

Philadelphia çıkışlı üçlü Heavy Temple, “Garden of Heathens” ile doom ve psychedelic rock’ın katmanlarında devam ediyor.


Albüm; “Extreme Indifference to Life” gibi açılış parçalarında yavaş, sludgy doom havası taşırken, High Priestess Nighthawk’ın vokali sakin ama karakterli bir biçimde öne çıkıyor. Hiraeth ve House of Warship gibi parçalarda sert ve kirli riff’ler, grup kimliğini güçlü bir şekilde belirliyor. Albümün ortasında uzayıp giden parçalarda (örneğin “Divine Indiscretion” ve “Snake Oil (And Other Remedies)”) acid-psychedelic dokunuşlar ile klasik doom birbiriyle dengede tutuluyor. Tekrar dinlemelerde dağınıklık değil, bir tür çeşitliliği öne çıkıyor.

Vokal çoğu yerde “occult rock” çizgisinde ilerliyor ve müzik, Jefferson Airplane’dan Soundgarden’a kadar geniş bir etki alanı sunuyor. Albümde, “Jesus Wept” gibi daha temposu yüksek, galop ritimli parçalarda grup, doom’un durağanlığından kısa süreliğine çıkıp klasik heavy metale yaklaşıyor. “In the Garden of Heathens”da Beatles’ın sitarlı psychedelic tarzına, “Psychomanteum”da ise thrash’a yakın, hızlı ve vokalsiz bir kapanışa göz kırpıyorlar. Bu çeşitlilik, albümün hem en güçlü hem de bazen ‘yönsüz’ diyebileceğimiz yönü; fanzin formatında bir dağınıklık ve cesaret mevcut.

Heavy Temple, tematik olarak geleneksel doom/stoner şablonlarının dışına çıkma çabası gösteriyor; albümdeki mizahi şarkı isimleri ve retro tavırları, mainstream odaklı satanik ve okült motiflerden sıyrılıp kendi başına bir alternatifçiliğe yöneliyor. Liriklerde dini metaforlar, kaybolmuş Amerikan rüyası, ilişkiler ve kişisel sorgulamalar bir araya geliyor.

“Garden of Heathens”, retro heavy rock’tan modern doom’a kadar uzanan, bazen istikrarsız ama özgün bir yolculuk. Futuristika’nın seveceği biçimde, albüm yıkıcı ya da uçucu bir proje olmaktan çok, farklı renklerin ve türlerin bir arada var olabileceğini kanıtlıyor. Grup hala bazen kendini arıyor hissi verse de, bu arayışta dinleyiciyi temsil eden bir kararlılık var. ✪