Jaguar Kitap, hiç beklenmedik bir anda, Frederic Tuten’in zamanında yayımlanması için çok uğraşılmış, meramına mecra bulmakta zorlanmış kitabını yayımladı. Belki Orhan Pamuk yeni kitap yayımladı diye gözden kaçabilir, belki de kaçmaz, bilemeyiz. Bildiğimiz şu: Godard’dan ajitasyon propaganda metinlerine, Mao’nun hatıralarından çağrışımlarla yapılan kolaja, çok şenlikli bir kitap Türkçe’de. Alıntıyı alıntılıyoruz:
…
Tarih meraklısı yoldaşlardan biri, “Anlat, anlat,” diye haykırdı. Mao, Lincoln’ımsı yakışıklı çehresi ateşin ışığında parlayarak, lirik ve romantik sesiyle, ailenin kökeninin hikâyesini anlatmaya başladı:
“İnsanın gelişiminin üç temel evresine karşılık gelen, başlıca üç evlilik biçimi var. Vahşilik döneminde, grup evliliği; barbarlık döneminde, eşleşme evliliği; medeniyet döneminde, zina ve fuhuş eklentileriyle tekeşlilik. Eşleşme evliliği ile tekeşlilik arasında, barbarlığın en üst aşamasında, erkeklerin dişi köle edinme hakkı ve çokeşlilik devreye giriyor.
Bu açıklamadan anlaşılacağı üzere, kendini bu silsile içerisinde ortaya koyan gelişim, grup evliliğinin sağladığı cinsel özgürlüğün kadınların elinden gitgide daha fazla alınmış ama erkeklerin cinsel özgürlüğüne dokunulmamış olması hususiyeti ile bağlantılıdır. Ve grup evliliği, erkekler için, günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Kadın için, ağır yasal ve toplumsal sonuçlar yaratan bir suç; erkek için, onurlu ya da en kötü olasılıkla, kolayca hoş görülen, hafif bir ahlaki kusur. Antik çağın evlilik dışı cinsel ilişki tarzı çağımızda kapitalist meta üretimi tarafından boyuna değiştirilip günümüzdeki halini aldıkça, git gide açık fuhuşa dönüşmüş, etkileri o ölçüde moral bozucu olmuştur. Aslında erkekler için, kadınlar için olduğundan çok daha fazla moral bozucudur. Fuhuş, kadınların arasında, sadece talihin bu işe sürüklediği bedbahtları alçaltır; hatta öyle olanları da yaygın bir biçimde sanıldığı ölçüde alçaltmaz. Öte yandan, bütün erkek dünyasının karakterini alçaltır. Uzun bir nişanlılık, on vakadan dokuzunda, evlilikte sadakatsizliğin hazırlık okuludur aslında.
Şimdi, eklentisi olan fuhuşun yanı sıra tekeşliliğin kendi ekonomik temellerinin de ortadan kalkacağı sosyal devrime yaklaşıyoruz. Tekeşlilik, zenginliğin tek bir elde, erkeğin elinde birikmesinden ve bu zenginliği, başkalarının çocuklarına değil kendi çocuklarına miras bırakma ihtiyacından kaynaklanır. Kadının tekeşliliğinin gerekli, erkeğinkinin gereksiz olması bundandır. Kadının tekeşliliği, yine aynı nedenle, hiçbir surette erkeğin açık ya da gizli çokeşliliğine engel çıkarmaz. Ufuktaki sosyal devrim, en azından, ömür boyu süren ve miras yoluyla devredilen zenginliğin –üretim araçlarının– çok büyük oranda dönüşümünü sağlayarak bu miras kaygısını en alt düzeye indirecektir. Eğer tekeşlilik ekonomik nedenlerle ortaya çıkmışsa, bu nedenlerin ortadan kalkması durumunda onun da yok olacağı söylenebilir mi? Açıkça söylemek gerekirse, yok olmak şöyle dursun, tam tersine, ilk kez eksiksiz olarak gerçekleştirilecektir. Üretim araçlarının toplumsal mülkiyete aktarılmasıyla, ücretli emek ve proletaryanın yanı sıra, sayısı istatistiksel olarak belirlenebilen kadınların kendilerini para karşılığında teslim etme zorunlulukları da ortadan kalkacaktır. Fuhuş ortadan kalkacak; tekeşlilik, çözülüp dağılmak yerine, sonunda erkekler için bile bir gerçeklik haline gelecek.
✪