[sws_3_columns title=””]
[sws_divider_small_padding]
Pınar İlkiz sordu, Sırrı Süreyya Önder, Ece Temelkuran, Fikret İlkiz, Behiç Aşçı, Pınar Öğünç, Çiğdem Mater, Cengiz Alğan [DurDe!], Oğuz Sönmez [Savaş Karşıtları] ve Şeyda Öztürk [Cogito] cevapladı: Sivil itaatsizlik ve Türkiye’deki durumu nedir?
[sws_divider_small_padding]
Oğuz Sönmez:
[sws_pullquote_left] “Gelenek, buyruk, hukuk gibi statükocu yapılanmalara karşı geliştirilen bir direnme” [/sws_pullquote_left]
[sws_divider_padding]
[sws_pullquote_left] “Eylem meşruiyetini yasalardan değil toplumun adalet anlayışından alır” [/sws_pullquote_left]
[/sws_3_columns]
[sws_3_columns_2thirds_last title=””]
Bilinen ifade “sivil itaatsizlik” olmasına rağmen, sivil kelimesini, toplumun diğer (resmi) bir kesimini karşısına aldığı ya da dışladığı için kullanmaktan yana değilim.
İtaatsizlik, toplumsal değişimin ya da bireyin kendi yaşamını özgürce sürdürme arzusunun önüne geçen/geçirilen; gelenek, buyruk, hukuk gibi statükocu yapılanmalara karşı geliştirilen bir direnmedir. ‘Hayır’ demedir.
Aslında bu direnme tarih boyunca hep vardı. Ancak itaatsizlik eylemini diğer direniş biçimlerinden ayıran özellikler şunlardır:
[sws_grey_box box_size=”620″]
- Eylemin kendisi açık olup, öncesinde bilinen iletişim yollarıyla, topluma açık ve anlaşılır duyurusu da yapılır. Gizlilik ya da yanlış anlamaya yolaçacak davranışlardan sakınılmalıdır.
- Eylem şiddet içermez. Şiddetin olmaması, yönetenlere yönelik bir rüşvet olarak algılanmamalıdır. Esas olan tüm toplumun katılımının sağlanmasıdır.
- Toplumun genel adalet anlayışına dayanır. Bu ise, hem toplumun hem de bireyin çıkarlarının gözetilmesini ifade eder. Örneğin; bir vicdani retçinin öldürmeme isteğinin toplumun çıkarlarına aykırı olmadığı gibi. Aslında savaşı topluma dayatmak suç olmalıdır. Bu mantık, birey için olduğu gibi toplumsal gruplar ve azınlıklar için de geçerlidir.
- Eylemde çifte standart olmaz. (Sağcı-solcu, müslim-gayrımüslim vb)
- Eylem bir sistem projesi/tasavvuru sunmaz. İktidarı hedeflemez. (Gandi’nin itaatsizlik eylemi başarıya ulaşmışsa da barışçıl bir Hindistan yaratmamıştır.)
- Eylem meşruiyetini yasalardan değil toplumun adalet anlayışından alır. Bu anlamda yasadışıdır da. Ancak eylemde; gerek bu durum ve gerekse de bu niteliklerin herhangi birinin diğerinin önüne çıkarılmasına izin verilmez.
- Eylemciler, eylemin bedellerine katlanacaklarını bilirler.
- Eylem, varolan hukuk sisteminin ya da otoritenin kabulünü değil aksine varolan statükoya karşı bir direnmeyi ifade eder.
[/sws_grey_box]
[/sws_3_columns_2thirds_last]
Oğuz Sönmez
savaskarsitlari.org