Sinemanın Kazanovası Fellini

fellini_federico_03_Pera Film, sinemanın ustaları dizisini Sinemanın Kazanovası: Fellini programıyla sürdürüyor.
Ekim '13

fellini_federico_03_

Pera Film, sinemanın ustaları dizisini Sinemanın Kazanovası: Fellini programıyla sürdürüyor. Tıpkı Kazanova gibi efsanelerle çevrili ve gene onun gibi İtalya’nın en önemli isimlerinden biri olan dünyaca ünlü yönetmen Federico Fellini büyük bir ustaydı, gerçeküstü bir karnaval havasını keskin toplumsal eleştiriyle birleştiren benzersiz bir sinema stili yaratmıştı. 2013 yılı Fellini’nin ölümünün 20. yıldönümü; Pera Film, İtalyan Kültür Merkezi ve İtalyan Dışişleri Bakanlığı işbirliğiyle sunduğu bu anma programında Fellini’nin dokuz filmine yer veriyor.

En sevilen ve en anlaşılır filmi olan Amarcord, koyu bir nostaljiyle örülü çocukluk anıları filmidir ve yapıtına mükemmel bir giriş noktası sunar; bir yönetmenin sanatsal krizleri hakkında anılar, düşler ve fantezileri birleştiren bir kolaj olan 8 ½ ise belki de başyapıtıdır. Kariyerinin başlarında Fellini hem yeni gerçekçiliğin öncüsü Roberto Rossellini’nin senaristi, hem de savaş sonrası Roma’da bir gazete karikatüristiydi, bu iki karşıt etkiyi şaşırtıcı biçimlerde birleştirecekti. Aylaklar gibi erken dönem çalışmalardan sonra Fellini, yeni gerçekçiliğin siyasal kısıtlamalarından çok sevilen Sonsuz Sokaklar ile kurtuldu, ardından da Cabiria’nın Geceleri, Ruhların Giulietta’sı ve Ve Gemi Gidiyor gibi filmlerde sirk, toplumsal dekadans, manevi kurtuluş ve daha tartışmalı bir biçimde de olsa kadınlarla ilgili saplantılarını cesur bir biçimde araştırmaya koyuldu.

Federico Fellini 20 Ocak 1920’de, bir sahil kasabası olan Rimini’de doğdu. Üç kardeşin en büyüğüydü ve kasabasındaki karakterlerin çok iyi bir gözlemcisiydi. 1938’de Roma’ya gitti ve askere alınmamak için üniversiteye kaydoldu. Okulu tamamlamadan bıraktı ve II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden önceki yıllarda karikatürist olarak hayatını kazandı. Aynı zamanda yakın arkadaşı Aldo Fabrizi ile skeçlerde ve radyo programlarında yazarlık ve oyunculuk yapmaya başladı. Bu dönemde, ileride eşi olacak oyuncu Giulietta Masina ile tanıştı ve yapıtlarında ondan çok etkilendi. Bir başka ünlü İtalyan yönetmen olan Roberto Rossellini, Fellini’lerin arkadaşı Fabrizi’yi filmlerinden birinde oynatmak istedi, Fellini de onları tanıştırdı. Bu bağlantı aracılığıyla asistan senarist olarak çalışmaya başladı ve filmlerin nasıl yaratıldığını, montajlandığını içeriden görme fırsatına kavuştu; böylece film yönetmeni olarak yeni kariyerine de başlamış oldu.

Fellini’nin sinema kariyeri elli yıla yayıldı ve eleştirmenlerden büyük övgü aldı. Aralarında dört tane En İyi Yabancı Film Oscar’ı da olmak üzere pek çok ödül kazandı. Filmleri bellek, düşler, fantezi ve arzu gibi temaların birleşimlerini sunar. Genellikle insanların en “tuhaf” hallerine çok yakından bakarlar; sıradan bir sahnenin, sanrılı imgelerin eklenmesiyle değiştirilmesini anlatmak için “Felliniesk” terimi kullanılır. Woody Allen, David Lynch, Pedro Almadovar ve Terry Gilliam gibi yaşayan yönetmenlerin pek çoğu, çalışmalarında Fellini’den etkilendiklerini söylemiştir.

Federico Fellini, 31 Ekim 1993’te Roma’da, Giulietta’yla 50. evlilik yıldönümlerini kutladıktan bir gün sonra kalp krizinden öldü. ✪

Önceki

Hartmut Bitomsky ve Bent Hamer filmleri

Sonraki

[Nihal Martlı] Vagabonde