Film, kesik kafasının giyotin sepetinden fırlayıp vücuduna geri sıçramasıyla başlar. Sonra infaz platformundan geri geri hapishaneye doğru yürür. Ve böyle devam eder. Bu arada, eylemi sanki her şey standart, kronolojik sırayla gerçekleşiyormuş gibi neşeyle anlatır: kafasını geriye doğru kesmesi onun ‘doğumu’dur. Bir yargıç tarafından bir kadınla evlenmeye mahkum edilene kadar hapiste mutlu bir‘çocukluk’ geçirir. Onunla ilk olarak, büyülü bir kasabın bıçağını kullanarak tüm bir kişiye ‘yeniden monte etmesi ’ gereken parçalanmış bir beden olarak karşılaşır – bir yaratma eylemi olarak yeniden tasarlanan bir cinayet işte.
Happy End arsız bir komedi gibi ilerler. Ya da deneysel sinemanın zeki bir parçası şeklinde. Ya da nihai kendini yanılsamaya ürkütücü bir bakış gibi: kendini şanssız bir kahraman olarak göstermek için hayatını geri saran bir kötü adam. . ✪