Süreklilik Hatası

En kümülatif türler ilişkisi: sinema ve edebiyat
Sinemanın tarihini incelerken onu ortaya çıkaran ruhun, gelişim hızını katlamış evrensel bilinç evriminin birikimini göstereceği yeni alanlar bulma arzusuyla edebiyatı ve tiyatroyu, (öncelinde görsel, sonrasında işitsel) teknolojinin imkânlarını kullanarak somutlaştırmak isteyen bir aşırı gerçekçilik olduğunu görmüştük.

Aşırı gerçekçilikten kaba gerçekçiliğe neo pornografi
Bir tarihçi olarak başlangıçtan şimdiye sinemanın serüvenine eğildiğinizde, sinemayı var eden dinamiğin insanın evrensel benliğinin dışına taşmış bir aşırı gerçekçilik olduğunu görürsünüz.

Nasıl sinema yazarı olunur?
Son yıllarda gelişim sürecinin çılgınlık dozunu arttıran teknoloji, aynı zamanda ekonomik bir sektör olan sinemanın imalat ve tüketim çemberini çok geniş bir alana yaydı. Bu yayılım kentli elitlerden tutun da, taşralı çiftçilere kadar herkesin sinema ve türevlerine karşı yükselen ilgisini gündelik bir bağlılık haline getirdi.

Sinema tarihinin kısa analizi
Sinemanın sunduğu dünya, edebi metinlerdeki gibi tamamen sözsel ve kurgusal, resimdeki gibi sadece renksel, müzikteki gibi yalnızca armonik, sessel öğeleri taşımaz. Onu büyülü kılan büyük özelliklerinden biri de kendi içsel evriminde insanın evrensel birikimini oluşturan bütün sanat türlerini ortak bir bünyede kullanabilme yeteneği olmuştur.
![[Futuristika!]](https://futuristika.org/wp-content/uploads/2020/12/futuristika-logo.png)
