ölü bir ozanın sevgili karısını görmeye gitmek
“kağıtlar, kitaplar, dedi, nereye elimi atsam.
kiminde yarım kalmış, nasılsa bitmiş bir şiir
kiminde. hem her şey şiirlerde değil miydi?
bir gök şiirde ağar, bir sokak şiirlerde
gider gelirdi.
böyle yaşayıp gidiyorduk.”
sesi,
sanki çok ötelerden gelirmiş gibi
ezik, suskun odaları dolaştı durdu.
masada açık duran bir kitabı gösterdi sonra
ölünün, son kez elini sürdüğü ve kaldığı.
‘burada işte oturmuş şu kitabı okuyordu,
elinden kitabın düştüğünü gördük sonra.
hepsi bu.’
böyle dedi, yüzüne kapayıp ellerini
alınmış gibi bir bulutun yer değiştirmesinden.