Kurgu
-
Eskilere Dair
Ben alıştım galiba her gün senin yanına gelip sohbet etmeye, belki de sadece konuşmaya.
-
Türsüzleşme
Semih Yıldız’dan doğanın ve ağaçların yıkıcılığından tahrip olmuş bedenlere uzanan bir öykü.
-
Eskişehir; Köprüaltı Notları
Bize, kendini evinde rahatsız hisseden arabesk ruhların, parası sadece ucuz içkilerine yeten öğrencilerin ve sadece ucuz içkiden zevk alanların, televizyonlarını pencereden atanların yada bunu planlayanların, piyasa müziklerin gürültüsü içinde sağırlığı isteyen kadınların, geçerken “bi sigara yak” dediğimiz karton ve teneke toplayıcılarının, sabah ezanıyla doğan, sokak sokak dolaşıp bütün çöpleri eşeleyen Çingenelerin buruk hüzünleri lazım
-
Dönüşümü dönüştürmek de neymiş!
Bir Kafka parodisi, belki devamı da gelebilir: “Haşim amca bunaltıcı rüyalardan uyandığı bir sabah yatağında kocaman bir böceğe sarılmış olarak buldu kendini… Karşı köyden Hatun adlı kadını görmüştü, kucağındaki böceği onun bedeni sanarak ne olduğu belli olmayan böcekle bir süre sevişti. Kendine geldiğinde “Bu ney lan böyle? Allahım sen benim aklımı koru!” diyerek uyandı.
-
Fark etmek-edilmek
Sedat Palut’tan kısa ama gerçek bir hikaye. Tren, yıllar ve sevdiğini fark etmek/edememek üzerine…
-
Sultan IV. Murad çok hasta
Alper Yağcı’dan iktidar ve tarih üzerine ince göndermeleri olan bir öykü çıkageldi. İmparatorların da içi içini yer, imparatorlar da kimi zaman, çaresiz hissederler.