Haziran 2000’de, Jean – Luc Godard ile İsviçre’nin Rolle kentindeki ofisinde röportaj yaptığımda, New Yorker için yazdığım profilini hazırlarken bana o dönem henüz var olmayan bir şeyden memnun olmadığını söyledi: e-kitaplar. Konu, videoyu dijital teknolojiden ziyade analogla düzenlemeyi tercih ettiğini açıkladığında ortaya atıldı, çünkü ona göre konu dijital teknolojiye geldiğinde “zaman artık varolmaz.” Bana verdiği örnek sinemadan değil, edebiyattan ve onun “elektronik kitap” dediği şeyden geldi. Sandalyesinden kalktı, kitaplığından bir kitap alıp geri geldi ve masaya koydu. geri getirdi.
Kitabı açıp sayfalarını ileri geri çevirirken, “Zaman dediğim şey budur,” dedi. “Elektronik kitap için ise bu var,” – masadaki bir düğmeye basmış gibi yaptı. “Geri gitmek istiyorsan, bunu yap”- sayfaları ters çevirdi. “Elektronik kitapla, geriye giderseniz bunu yaparsınız”- masaya dokundu.
“Ve bu bile başka bir sorun olacak ,” dedi,” çünkü sen bu sayfada olacaksın, tamam, ve sonra Tolstoy’dan ‘Savaş ve Barış’ı okuyorsun diyelim, Borodino savaşında, ya da başka bir şeyin savaşında, Prens Andrei’nin ölümü sekansındasın ve sonra o da Austerlitz’de olduğu zamanı hatırlıyor. Oradasın işte ve sonra Austerlitz’de olduğu sayfaya bir daha bakmak istiyorsun. Tamam, geri git. Elektronik bir kitapla bunu nasıl yapacağız?”
Dedim ki, “Yazarız.“’
“‘Austerlitz’ yazarsınız ve hemen görürsünüz. Ama önce Austerlitz’i hatırlamalısın, değil mi? Çünkü eğer bir düşünceyi ya da duyguyu hatırlamak biraz muğlaktır, değil mi? “Bunu yaparsanız” – sayfaları ters çevirdi – “bu tamamen başka bir şey. Çünkü bunu yaptığınızda” – ters – “buradasın; orada olan Austerlitz’e gitmek istiyorsun, bu yüzden bunu yapıyorsun” – sayfaları tekrar çevirdi. “Sonra aniden durursun, başka bir şey görürsün, sonra Austerlitz’i unutursun ve diğer şeyi okumaya başlarsın, ama bununla” – masaya dokundu – “bunu yapmayacaksın. Böylece tüm geçmiş yok olur – bir şey kaybolur. , İyi midir, kötü müdür, bilmiyorum, tamam. Ama pratikte bu iyi bir şey değil.”
Bahsettiği “pratikte” kısmı elbette sinematik uygulama. “Daha az düşünce, daha fazla zaman var, dolayısıyla daha az sinema var” dedi. “Daha az sinema var ve tüm filmler birbirine benziyor, hepsi böyle yapılıyor” diye masaya vurdu. “Yani bazı çok güzel görüntüler, bazı çok güzel şeyler olabilir, ama iyi film yapmak eskisinden daha zor.1“
Çeviren: Ömer Naci Jr. ✪