[Jean-Luc Godard] Halk için değil, halkın yaptığı…

Son filmi Bir Artı Bir’i henüz tamamlamış Godard, bu röportaj için gazeteciyle görüşmeyi kabul etmiş, ancak konuşulanların kaydedilmesini istememişti. “Hatırlayamadığın bir kısım olursa, uydur,” diye yol göstermişti.
Ocak '14

Britanya’da bir gazetenin arşivinde bulduğumuz söyleşi, Godard hakkında konuşurken yaşadığı coşkunluğunu bulaştıran Peter Kien için yayımlanıyor.

[Jean-Luc Godard] 1

Son filmi Bir Artı Bir’i henüz tamamlamış Godard, bu röportaj için gazeteciyle görüşmeyi kabul etmiş, ancak konuşulanların kaydedilmesini istememişti. “Hatırlayamadığın bir kısım olursa, uydur,” diye yol göstermişti.

Herkesin film yapması gerektiğini söylediniz.

Hayır öyle söylemedim. Daha çok kişi film yapmalı dedim. Yeteri kadar film yok. Bakın, siyah sinema yok mesela. Stokely Carmichael film yapmalı mesela. Fakat yapamaz. Mao kendisine para gönderse bile dağıtımcı bulamayabilir. İşçilerin yaptığı filmler de yok. Kendi tertibatımı, elde avuçta ne varsa hepsini verip en azından bazılarının gerçekleşmesini mümkün kılmayı istiyorum. Bizim halkın yaptığı filmlere ihtiyacımız var, onlar için yapılan filmlere değil. Ayrıca daha başka bir şeyi gayet iyi yapabilecek birçok profesyonel film yapımcısı var.

Claude Givaudan’ın deneyi için ne düşünüyorsunuz?

Çok iyi. Dükkana gidip en son Godard’ı almalısınız ve eve götürüp ciltsiz bir kitap okumaktan daha az titizlikle göstermelisiniz. İki yıl içinde TV setlerine kendi filmlerimizin kasetlerini yerleştireceğiz.

İngiltere’nin bir Amerikan kolonisi olduğunu söylediniz. Bu durum filmlerine de yansıyor mu?

İngiliz filmi yok. Londra’da Amerikan film setleri var.

O zaman Amerikan sineması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dünyadaki en muhafazakar sinema. Bugünle ilgili olmayan, haşat formüller üzerinden gidiyor. Tek amacı insanları çevrelerinden bir an için uzaklaştırıp daha güzel bir ortama sürüklemek. Böylece insanlar sessizliklerine devam edecek ve sistemin böylesi filmler yapmasını sağlamayı sürdürecek.

Bonnie ve Clyde’ı da mı sevmediniz?

Ortalama. Çok ortalama.

Fransa’daki sinema?

O da çok muhafazakar.

Büyük şirketlerin tekelini kırmak için ne önerirsiniz?

Ya kafalarına bir bomba atın ya da onları satın alın.

Fransız TV’si için bir film yaptınız. Devamı gelecek mi?

Sinema ve TV filmleri arasında bir fark görmüyorum. Daha fazla yapmak istiyorum evet, fakat gösterirler mi şüpheliyim. TV hükümete çok bağlı ve bu durum sadece Fransa’da geçerli değil. Hükümetler, egemen olmak konusunda her zaman çok akıllıdır. TV de Küba’da neyse Yunanistan’da da odur.

Hipilerin kapitalizmi aklamak için, tıpkı Sovyetler Komünizmini aklayan Kızıl Muhafızlar gibi önemli bir güç olabileceğini düşünüyor musunuz?

Hipiler politize olmadan hiçbir şey yapamazlar.

Mao’ya mı ihtiyaçları var?

Hayır. Sadece bilinçli politikliğe ihtiyaçları var.

Green Berets’in ilk gecesindeki toplumsal gösteri bazı şeylerin tutuştuğunu gösteriyor.

Evet mükemmeldi. Keşke biri bana da söyleseydi. Ben de giderdim.

İsyan sizce İngiltere’den çıkabilir mi?

Evet, çünkü burada parası ve açık zihni olan birçok insan var. Ama heyhat, akıllarını kullanmıyorlar ve çoğu da paranın bozduğu insanlar. Birşeyler yapabilirler ama yapmayacaklar. Beatles’ı ele alın mesela. Ya da Peter Brook. Marat-Sade’ı Buckingham Sarayı’nın önünde oynatmalıydı.

Çinli Kız’da (La Chinoise) Sorbonne konusunda gaipten haber verdiğinizin farkında mısınız?

Hayır. Kehanet faşizmin mülayim bir şeklidir.

Gelecek filminiz?

Amerika’da çevrilecek. Tek bildiğim bu. Başlığını biliyorum bir de. Bir Amerikan Filmi.

Hiç asit attınız mı?

Hayır. İlgimi çekmedi. Sokaklarda posterlere bakarak kafayı bulurum. İnsanlar bana kafayı buldurur.

Tam annemin dediği gibi, çok teşekkürler. ✪