Yazar, şair, ressam, müzisyen, tiyatro yazarı, eleştirmen, mühendis, kabare şarkıcısı... Tam 50 yıl önce bir yaz günüydü, bir başka evrenin sözcülüğünden ayrılalı…
Kimsesiz, kim olduğu bilinmeyen bir kadın, 19.yy sonlarında Paris'te Seine nehrinden çıkarılır. Ölü bedeniyle gülümseyen bu kadın, sanata ve hayata etkisi hala
Yeryüzünün en eski fünikülerinin olduğu İstanbul'da, sokakta bir kişinin diğerine "füniküler de ne be?" dediğinin duyulması üzerine, henüz Türkçe'de bir karşılığını bulamamış,