ZOMBİSTAN
“İstanbul, İstanbul olalı böyle dehşet görmedi! Yetkililer, tuhaf saldırıların ardındaki gizemi çözemiyor…
Erman, Fuat ve Ali’nin paylaştığı öğrenci evinden İdris Bey’in apartmanına kadar her yerde, gerilim ve heyecan iliklerinize işleyecek!… Doğum heyecanı içindeki Leyla, eşinin sırlarından bihaber Adem ve kan davası peşindeyken yaşayan ölülerin avucuna düşen Maho ile birlikte, siz de korkacaksınız… Isırılacaksınız… Kaçacaksınız…
Ve direneceksiniz!”
Rodeo Albümler Dizisi’nin ikinci kitabı olan Zombistan’da, hem karanlık bir İstanbul, hem de yarınlara dair titrek umut ışıkları çıkıyor karşımıza:
Henüz 22 yaşındaki çizgi romancı Cem Özüduru’nun yazıp çizdiği Zombistan, Studio Rodeo’nun özgün çizgi romanları arasındaki yerini aldı. Kitapta, fantastik korkular aleminden kopup gelen zombiler, yedi tepeli şehri istila ediyor. Gizemli salgının güncesini, kaderleri çakışan yedi karakter üzerinden gözlemliyoruz.
Kitaptaki olayların geçtiği “zombi işgalindeki İstanbul”, bu konsepte yönelik geliştirilmiş özel siteden de izlenebilir: Zombistan.com, keyifli ve güncel bir içerikle yayında!
Zombistan, iki kapak alternatifiyle çıktı: Cinnetli kapak (parlak kaplamalı) ve Kasvetli kapak (mat kaplamalı). İçerik, fiyat ve barkod tamamen aynı; okurun iki kapak arasında yapacağı seçim sadece bir zevk meselesi…
Yayıncı: RODEO www.rodeostrip.com
Editör: Murat Mıhçıoğlu
Kitaba dair teknik detaylar:
Ebat: 21.5 x 29.5 cm.
Sayfa sayısı: 112
350 gr. kapak, Amerikan cilt
İç sayfalar 70 gr. Enso Cremea kağıt
Önsöz: YA İSTANBUL, YA ÖLÜM…
Herkesin birbirine zombi olduğu metropol gerçekliği, korkuların ve endişelerin fokurdadığı dev bir kaynama kazanı. Hayattaki duruşlarımız, arzularımız, politik ve etnik kimliklerimiz, tehlikeli bir hızla çarpışıp duruyor bu kazanlarda…
Alabildiğine “gerçekçi” mesajlar taşıyan fantastik öykülerde, Paris, Londra veya New York’un çeşit çeşit “hayal” yaratığı tarafından istila edilmesine alışkınız. Oysa tarih, coğrafya ve sosyoloji tarafından altı çizilen adres, başka: Napoléon, “Tüm dünya tek bir devlet olsa, başkenti İstanbul olurdu” demiş.
Birlikte yaşama kültürünün en zorlu sınavları vereceği, buna mukabil, en kutlu zaferlere ulaşacağı metropol de İstanbul’dur elbet.
İşte bu kitap, genç bir çizgi romancının kurguladığı böylesi bir deneyimi -korku türüne has klişeleri kâh onurlandırıp, kâh yeniden yapılandırarak- ele alıyor. Yedi farklı hayatın düğümlendiği yedi tepeli şehir, okuyacağınız karanlık masalda basit bir “arka plan” değil; ruhuyla ve problematikleriyle son derece etkin bir aktör.
Zombistan’ın yaratıcısı, Eylül 2005 tarihli Rodeo Strip #9’da yayınlanmak üzere Şehirde Bir Gece isimli çalışmayı tamamladığından beri, üretim kanadımızdaki kilit isimlerden oldu.
Yalçın Didman gibi kıdemli yaratıcıları bile okurla buluşturmak hayli zorken, genç yeteneklerin kaliteli albümlere imza atmasını hedefliyorduk. Çünkü, yazar ve sanatçıların hangi süreçlerden geçtiğini net biçimde görmenin -dahası, o süreçleri bizzat körüklemenin- en sağlıklı yolu, eserlerini sıcağı sıcağına yayınlamaktı… Zihnin en kıvılcımlı, en berrak olduğu dönemde tamama erecek yapıtlar, şüphesiz ki yarınlara giden yolu kısaltır ve yolcuya motivasyon sağlar…
Zombistan, işte bu anlayışın ilk meyvesi:
Konsept, senaryo ve çizimleri tamamen Cem Özüduru’ya ait bir çalışma, tamamen Rodeo’ya özgü bir süreçte ve koşullarda projelendirildi. Kitap, bu projenin -son değilse de- şimdilik en somut ürünü.
Herhangi bir öyküyü çizgi roman disiplini içinde akıtabilmek, hem de bu yaşlarda, yeterince büyük marifet. Ancak Özüduru’nun asıl başarısı, karşımıza her defasında şaşırtıcı, içtenlikli ve derin öykülerle çıkabilmesi. Üstelik bunu yaparken, çizgi roman gramerine ait kalıpları önce çözüp, sonra cesurca ihlal ediyor; bu anlatım dili içinde kendine ait bir lehçe türeteceğinin kuvvetli sinyallerini veriyor.
Bir yandan kendi doğrularında ısrarcı, diğer yandan gelişmeye ve makul yönlendirmelere açık olmayı başaran her sanatçı, sağlıklı üretim koşullarını ve sağlam bir motivasyonu hak eder diye düşünüyoruz.
Zaten Rodeo bunun için var.
Murat Mıhçıoğlu
✪