Labradford için: Erken doğmuş müzik

Labradford, garaja saklanan birkaç çocuktu. Türkiye'de garaj kültürü hiç olmadığından, biz apartmanların bahçelerinde veya bodrumlarında dizili kömürlüklere kaçıp özgürleşmeye çalışan çocukları selamlayacağız.
Şubat '21
Labradford: Carter Brown, Robert Donne, Mark Nelson

Labradford, artık mümkün olmayan sessiz bir gecede dinlemek için ideal bir grup. Karanlık siluetlerin ve berrak bir akşamın dinginliğinin ortasında, sesleri odanın her köşesini kaplar. Labradford kelimenin tam anlamıyla oda müziği üretir. Karanlık, atmosferik, tekinsiz sakinlik. Altı albümlük varlıklarında yarattıkları benzersiz ses kolajları zamanın ambient, post-rock ve drone ekiplerine yol gösterdi.

[bandcamp width=400 height=472 album=4135182831 size=large bgcol=333333 linkcol=4ec5ec artwork=small]

Yazarların yazarları var mıdır? Evet. Müzisyenlerin de müzisyenleri vardır. Godspeed You! Black Emperor’un görünür anarşist öğeler taşımayan öncülleri, az ilgi gördüler veya hiç ilgi görmediler. Bark Psychosis’ten hemen sonra gelip Bowery Electric ve Stars Of The Lid’in yanına dizildiler. Kranky namlı müstesna kayıt firması benzerleri bir araya getiren yuvaları oldu. 1995 yılında ikinci albümleri A Stable Reference ‘tan sonra Stereolab ve Turtoise’ı desteklediler. Labradford, garaja saklanan bir çocuktu. Türkiye’de garaj kültürü hiç olmadığından, biz apartmanların bahçelerinde veya bodrumlarında dizili kömürlüklere kaçıp özgürleşmeye çalışan çocukları selamlayacağız. Grubun (Mark Nelson’ın daha sonra Pan-American ile daha darbeli yapacağı) müzikal karmaşası, ses katmanlarını eklemleme üslupları, hiçbir şeyle ilgilenmeden sadece kendi karanlık esanslarına müptela olmaları. Ses şablonları size ıssızlığı düşündürmeyi başarır, Labradford aktif kaldıkları zaman boyunca dur durak bilmeden minik karanlık ses çukurları kazdı, acayip melodi dokuları dikti ve benzersiz bir bileşim yarattı.

Onlar müzisyenlerin müzisyeni kazıcıların, araştırmacıların, saplantılı müzik meraklılarının duyularına dönük sakin sakin provokasyon yapan bir grup. Labradford 90’larda değil de milenyumda ortaya çıksaydı belki daha beter olacaktı. Çünkü keşiften, ortamdan, dostlardan, mekanlardan, insanın ördüğü biricik çevresinden inşa edilen müzik yerine akıştan düşen ne varsa ona bakılan zamanımızda unutulmayacak kadar bile yer bulamayıp akışta kaybolacaklardı. Oysa interneti geleneksel tavırla kullananların onayıyla varoluşlarını sürdürüyorlar. Demek ki erken doğum onların şansı olmuş. Labradford’un müziği William Blake’in cennet ve cehenneminin çatlaklarına sızdı, bulunduğumuz bu çarpık evrene katkıda bulundu. Karanlığın farklı tonlarını keşfettiler, ağır çekimde durmaksızın vızıldadılar. Bauhaus ve Godflesh’in politik çizgisiyle besleyici kasveti. ✪

Önceki

[Daniel Tanuro] Karamsar olmak için çok geç! Ekososyalizm veya çöküş

Sonraki

[Sezgin Boynik] Devlet ve burjuva kültüründen kopuş