Japonya’da 2000 yılıyla başlayan yeni trend cep telefonu ile roman yazmak ve bunları diğer insanlarla paylaşmak. Cümleler kısa mesaj formatında yazıldığı için karakter ve manzara anlatımları biraz kısıtlı kalıyor. Ancak bu ne yazarlar ne de okuyucular için bir sorun oluşturuyor.
Zaten genelde bu tarzın okuyucuları genel olarak daha önce kitap okumamış gençler. Yazarlar da önceden kitap yazmadıklarından pek sorun yok gibi görünüyor.
Bu yazar kuşağının yıldızlarından Rin ilk romanı “Eğer Sen”i üniversiteye başladığı ilk altı ay içinde yazmış. Rin her gün yazdığı bölümleri popüler bir internet sitesine gönderiyormuş. Sadık okuyucusu olan yakın arkadaşlarına ise dosya şeklinde mesaj atıyormuş. Bu şekilde ünü git gide artmış.
Yeni fenomenin çıkışı da böyle başlamış. Cep telefonlarında hikayeler yazan gençler daha sonra bu yazdıklarını popüler bir internet sitesine yollamaya başlamış. Okuyucular meraklarını cezbeden hikâyelerin devamları için sabırsız bir şekilde beklemeye başlamışlar. Sonunda da cep telefonu romanları furyası bütün ülkeyi sarmış.
Cep telefonu romanlarının ilk zamanlarında dosya ve mesaj trafiği faturalara da yansımış. 1000 dolar civarında gelen faturaların sonunda cep telefonu operatörleri dosya transferlerini bedava yapmış. Bu işe en çok sevinenler fatura sahipleri ve bu tür romanların editörleri. Bu sayede yazarları artık daha geniş kesimlere ulaşabiliyor.
Şimdilerde ilk zamanlar telefonlardan ve bilgisayarlardan okunan romanlar ciltlenip normal kitap haline getiriliyor. Bu sayede yazarlar eserlerini kaç kişinin aldığını da öğrenebiliyor. Rin’in 142 sayfalık romanı şu ana kadar 400 bin kopya satmış. Bu Japonya ortalamasında çok iyi bir satış rakamı. Zaten geçen senenin en çok satan on kitabından beşi cep telefonu romanlarına ait.
Kimi yazarlar ise hikâyelerini kitaplaştırmadan da para kazanıyor. Sitelerine bedava bağlantı olan yazarlar gibi aylık bir veya iki dolar isteyenler de mevcut. Yazarlara esas geliri sitelerine koydukları reklâmlar kazandırıyor.
Merak edilen bir soru ise bu romanların bilgisayarda yazılıp yazılamayacağı. Çoğu yazarın görüşü daha uzun satırlara sahip olduğu için bilgisayarlarda yazılacak cümlelerin anlaşılacağı yolunda.
Teknoloji araçların gelişimine bağlı olarak insanların yeni sanat türleri yaratacağı aşikâr. Kim bilir belki ileride ışınlama keşfedildiğinde insanlar bunu aynı zamanda heykel yapmak için de kullanabilir. Nasıl yaparlar onu bilmiyorum… ✪
Rin’in ardından gelen yazarların kitapları da yakın rakamlarda satış yapmış. Bir de bütün yazarlar sadece ilk isimlerini kullanıyorlar, soyadlarını belirtmiyorlar.
Aslında resim altı yazısını eksik bırakmışız. Romanı yazan Rin abladır kendisi. Mobil alemlerin popüler yazarı. 400 bin satmış, bir kısım coğrafyada bedava versen o kadar alan olmaz bence.
Halen yanında kurşun kalem taşıyan ve o kalemi kalemtıraşla açan bir edebiyatçı olarak, artık şaşıramıyorum bile böyle haberlere ve ‘gelişmelere’. hatta dilim tutuldu bir elinde mavi kapaklı kitabını diğerinde kırmızı cep telefonunu tutan ‘capon’ kızı görünce. animeden fırlamış gibi:) mavi olanı, kırmızı olanla yazdıysan ben sana hiç bi’şey demiyorum..
Bunlar artık edebiyatı sevdirmenin “taklacı güvercin” halleri bence. En çok kullandığınız araç hangisiyse onun vasıtasıyla sizi konuya dahil etme çabası ya da. ‘in telsiz kodlarıyla okunması gibi bir şey hatta.
Kim yapmış? Japon yapmış. Biz yapar mıyız? Hayır. Zaten bizde ki operatörler dosya transverini bedava yapmaz hatta zam yapar :D Ama garipmiş gerçekten.