Rüya ve tango

"Bırak onları. Dans edelim hadi"
Aralık '10

-Saat kaç?

-Bilmiyorum. !

-O zaman dans edelim. Yorulmak istemiyorum, yavaşça. Parmak izlerimi hisset.

-Bunları sen mi yazdın?

“Her yer soru işareti ile dolu. Bir de şu ünlem var. Unutuyordum onu. Ne garip . Bu iki işaret ne çok bir birine benziyor.” [[1. İ aran ]]

– Bırak onları. Dans edelim hadi.

-Bu rüyanın baş kahramanı benim . Benim kurallarıma göre olacak her şey.

-Kural mı? Rüyalarda kural olmaz. Zaman bile olmaz!

Sessizce gözlerime baktı. Eşyalar, zemin,yer,gök değişiyordu. Ve birden yatağıma dalgalar çarpmaya başladı. Denizin ortasındaydık işte. Güneşin hemen altında.

Bana bakıyordu hala. Bakışları dalgalar gibiydi. Bir vuruyor sonra geri çekiliyor; bir daha vuruyordu. Böyle ne kadar dalgalara maruz kaldım hatırlamıyorum. Bildiğim tek şey aşınıyor olduğumdu. Kayalar bile dayanamazken…

Aniden elini denize soktu yosunlarla kaplanmış bir kitap çıkardı. Damlalar denize düşüyordu kitaptan süzülerek. İlginçtir düşen damlalar denizde hiçbir çembere sebep olmuyordu. Ben buna odaklanmışken o ürkek sesi yine duydum.

– Bunu sen mi yazdın?

“Gerçek ne kadar gerçek ise bu aşk da o kadar gerçek” [[2. İ O anar]]

-Boşver. Dans edelim? Dedim.

Sessizce gözlerime baktı. Yine her şey değişmeye başlıyordu. Suyun üstündeyken artık suyun içindeydim. Gayet iyi nefes alabiliyordum ama onu göremiyordum. Onu görebilseydim nefes aldığıma şaşırır mıydım ? Sonra yukarı baktım . Ordaydı. Belkide orda değildi. Suya aksi düşüyor olabilirdi. Bütün suyun üstü onunla kaplıydı. Balıklar geçiyordu etrafımdan pervasızca. Mercanlar ise alınmıştı onun güzelliğinden. Bunu hissediyordum nedense . Sonra . Ne kadar sonra olduğunu mercanın bile bildiğini zannetmediğim kadar sonra. Kağıtlar gelmeye başladı yukardan biri sanki bir defteri parçalayıp aşağıya atıyordu. Sayfalar ilk başta garipsiyor ama onlarda hemen alışıyorlardı. Sanki gerçek yurtları burası imiş gibi.

Sonra bir ses geldi kulaklarıma tıpkı görüntüsü gibi kırılıyordu seste, suyun yoğunluğunda.

– Bunları sen mi yazdın?

“Seni sevmem bu savaşı kesintiye uğratmaz” [[3. A M ünlü]]

-Boşver yazıları. Dans edelim, dedim.

Birden su beni kaldırmaya başladı. Gökyüzünü gördüm bütün büyüsüyle. Ama aniden gökyüzü de değişmeye başladı. Yıldızlar delice kayboluyordu .Sanki bir yıldız duvara başını dayamış sağım, solum, önüm, arkam sobe diye bağırıyordu. Birkaç saniye içinde gökyüzünde iki yıldız kala kalmıştı.

Küçük bir tepedeydik. Bu iki yıldızı görebiliyorduk. Güneşten küçükçe, aydan büyükçe iki yıldız. Biri batıdan diğeri de doğudan batıyordu. Ben doğuya o ise batıdan batan yıldıza bakıyordu. Ne kadar vakit geçti bilmiyorum bunu yıldızlara sormanın da bir anlamı yok.

Bana döndü ben zaten hep ona dönmeye meyilliydim. Gözleri o iki yıldız gibiydi.

-Bunu sen mi yazdın? diye elindeki not defterini gösterdi.

-Boşver dans edelim dedim.

“Seni rüyamda bile olsa gördüğüme çok sevindim , çok mutluyum. Mutlu bir insan ne yapar? Mutlu bir insan susar.Ben mutsuz insanların konuştuğunu düşünüyorum ve susuyorum.” [[4. İ O anar]]

Tepe birden yükselmeye başladı. Sobe diye bir ses geldi kulağıma. Sonra bir sürü yıldızın ışığı sardı etrafı. Zaman, mekan ve biz;

Değişiyorduk.

Sonra aniden durdu her şey. Aslında aniden değil.Nasıl desem; bir banliyö treni gibi belki de.

Çok daha yukardaydık şimdi. Ama o yoktu. Arkamda devasa bir İsa heykeli* vardı . Aramaya başladım onu. Meğer heykelin arkasında imiş. Gülerek ve garip bir şekilde yürüyerek bana yaklaşmaya başladı. Heykeli işaret etti o güzelim parmağı ile. Heykelin elindeki kitaba bakarak derin derin.

– Bunu sen mi yazdın?

“Göklere bile tırmansan işte ordasın . Gökten düşmeden üç elma.” [[5. Eski Ahit]]

-Boşver dans edelim hadi… dedim.

Güldü.

Ve yine mekan değişmeye başladı. Bu sefer gözümü kapattım. Hiçbir şey görmek istemiyorum senden başka. Gözlerimi açtığımda sıcacık bir çöldeydim. Yine yoktu o .

-Nerdesin? Diye bağırmaya başladım.

Aniden arkamda belirdi.

-Su içer misin?

-Boşver dans edelim, dedim.

Güldü.

-Ben bir serabım, dedi.

-Nasıl olur?

Yine güldü.

– Ya yazılar dedim. Onları sormadın.

Yine güldü.

-Biliyorum artık, dedi.

Don’t forget about me ,

When you sleep,

Don’t forget about me, [[6. H zahra]]

m.kara

* Corcovado Dağı üzerindeki Kurtarıcı İsa Heykeli. ✪