Sedat Palut'un uzun öyküsü Bir fotoğrafın dolambaçlı hikayesi'ni daha önce üç bölüm halinde yayınlamıştık. Palut, Bir fotoğraflık aşk'ta, köydeki evinin sedirinde düş
"...Çekici, insanı muhabbete iten bir yakışıklılık değildi yüzündeki, nerde ne yapacağı belli olmayan vahşi bir hayvanın dengesizliği vardı üzerinde. Mavi gözlerde kapkara
Deli Gücük, zalimler, uğursuzlar, tekinsizler ve tarihi şahsiyetlerin yanında yürüyor; kimi zaman onlarla ekmeğini paylaşıyor, kimi zaman mermisini. Kimi zaman da adaletini...
Ali Abaday'dan uyku ile uyanıklık arasında hayalde "yazılıp" sonra üzerinde hiç çalışılmadan kağıda dökülen bir metin: Kullanılmamış, unutulan fikirlerin cehenneminde...
Birkaç ay önce, kendimizi yine internetin gizemli dehlizlerinde dolaşırken bulduğumuz bir ikindi vakti karşımıza çıkan The Head Project'i incelediğimizde, "İşte, tam Futuristika!'lık
Bir delikanlı vardı. Adı Karamanlis'ti. Ya da onun gibi bir şeydi: Karawo? Karabaş? Karafol? Neyse, lafı uzatmayalım, adı Karabişi'ydi. Her halükârda öyle