Sabahın kör karanlığında işe varmak için yola koyulduğumda ergeninden kıçının kılı sulu rakı kıvamına evrilmişlerine varana dek karşıma çıkan bütün erkek milleti sakal koymuşken, hele hele ülke ve dünya gündemi yangın yerinden farksızken bendenizin “after shave” tavsiyesinde bulunmaya yeltenmesi ve bunu yazıya dökmesi pek akıl kârı gibi gelmese de kazın ayağına iyice odaklandığımızda manzara-i umumiye zannettiğiniz gibi görünmeyebilir, o cihetle bi’ durup düşünmekte faide telakki etmekteyim. Uzun cümle kurup da artistik puanları hanesine yığma telaşıyla herifçioğlu amma büzmüş rektal kaslarını, neredeyse “rektal prolapsus” olacak, diye sinirlerinizin ayarlarıyla oynamayın şu mübarek ayda ve görseldeki “after shave”i edinmeye çalışın ki yıllarca Nivea’lara, Gillette’lere veya adını sanını bilmeden, sadece “ünlü” markalardan üç beş kuruş ucuz diye “kişisel bakım marketlerinden” satın alıp paralarınızı çarçur ettiğiniz, suratlarınızı kızartıp yakan o kimyasal panayır güllerine nasıl da “aftır şeyv” muamelesi çektiğinizi tırnaklarınızı yiye yiye bi’ görün lütfen.
Oscar Wilde’a “ibne” diyen de var, “gay” diyen de… “Aykırı özel hayat” falan yazanlardan ise uzak durun, onlar vantrolog taifesindendir.
Oscar Wilde’a “ibne” diyen de var, “gay” diyen de… “Aykırı özel hayat” falan yazanlardan ise uzak durun, onlar vantrolog taifesindendir. “Zam”ma, “fiyat ayarlaması” denmesine kıl olmuyor musunuz? O hesap işte! Sizler insanları, edebiyat adamlarını “özel” hayatlarındaki tercihlerine göre değerlendiriyorsanız işiniz cidden zor. Bırakın, insanın “özel” tercihlerini, bu fakir, insanların nereli olduklarını dahi merak etmez. Hele dini, mezhebi falan zerre umurunda olmaz; mühim olan vicdan, merhamet, saygı üçlüsüne kalbinde ne kadar yer açabildiğidir bir insanın. “Din Kültürü ve Ahlak” dersinden ha bire bütünlemeye kaldığımız ise “pompalı” vakalarındaki artışla doğru orantılı ahlakî grafiğimizde istatistik bir veri olarak yer alacak sosyologlar eğlensin, tartışma programlarında analiz yapabilsinler diye!
Üstadımız Oscar Wilde’dan fazla uzaklaşmayalım. Paris-İstanbul hattının Gergedan yüreklisi Enis Batur’un sıklıkla kullandığı bir kavramla ifade edersek tam bir “dandy”dir Oscar Wilde. Dandy çikletlere âşina olan nesle selam eder, ellerinden sıkarım bu vesileyle antrparantez. Kibardır, naziktir, iyi giyinmeyi sever, adamımız Oscar Wilde. Vücudu haftada bir su yüzü görenler, diş fırçasına ve diş macununa gayet “Fransız” kalanlar ile erkek adam teşekkür etmez hacı, diyenler Oscar Wilde’ın “estet” ruhuna bön bön bakmakla iktifa edeceklerdir haliyle. Oscar Wilde’ın handiyse hayat ilkem olan sözünü gündelik hayatıma tatbik ettiğimden beri roller kalemim Pelikan Roller R200, dolmakalemim Faber-Castell Ambition Pearwood (Mehmet Şevki Bey’e selam edişimi anlayanlar çıkarsa mes’ud olurum.), not defterim Rhodia, mürekkebim Montblanc Burgundy, parfümüm Caron Yatagan, gözlük çerçevem -her daim- Persol…
Efendim, Dorian Gray’in Portresi’nde üstadımız kendini mi yazdı acaba, sorusuna çengel atmadan, spekülasyon havuzunda boy vermeden hemen sadede geleyim. Hayatımın temel ilkelerinden biri olarak bellediğim ve “aforizma” meraklılarının sanal platformu Twitter’da pek fazla rastlayamadığım sözü şudur, üstadımız Oscar Wilde’ın: Her cinayet bayağı değildir; fakat her bayağılık cinayettir. Bu söze kanal açarak “after shave”lerin kralı diyebileceğim Pinaud Clubman After Shave Lotion, cildinizde kadife etkisi yaratmasının yanı sıra eşsiz de bir ferahlık hissiyle pişmanlık merkezli cümlelerinizin başrolünü üstlenmekle kalmayacak, hemen hemen her gün tıraş olup da cildinize Pinaud şenliği yaşatmak için bahaneler üreteceğiniz bir dünya malı olarak sevdiceğinizin de gözdesi olacaktır. Tabii “kullan-at” bir cihaza tevessül etmeyip adamakıllı bir tıraş makinesiyle cildinizde yumuşak el hareketleriyle âdeta minyatür bir valse doğru kanat açmanız gerekiyor. Hammamizâde İsmail Dede Efendi’nin rast makamında bestelediği “Yine bir gülnihal/Aldı bu gönlümü/Sim ten gonca fem/Bîbedel ol güzel”in vals formundaki zarif eserini terennüm ettiniz mi ölüm yok size ve küçük İskender’in kült kitabı Gözlerim Sığmıyor Yüzüne’yi yüzüstü bırakmayanlara! “inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!/ölüm inananlar için sessizce/kara kaplı kitaplardan çıkartılacak”
Bu tıraş şöleninin mütemmim cüzü ise İtalya’nın medâr-ı iftiharı Proraso olacak! Dikkat isterim: “Since 1948”! Okaliptüs ile mentolün baş döndürüp gözleri buğulandıran karışımdan imal edilmiş bu marifetli ortağımızı, Almanya mahreçli MERKUR Future tıraş makinesine konuşlandırılmış, Japonya’nın minik “Hattori Hanzo”su Feather jiletle evlendirdiğinizde “klasik” tıraş keyfinden alacağınız hazzın Leonardo Fibonacci’nin ruhunu şâd edeceğine garanti gözüyle bakabilirsiniz artık.
Pinaud diyordum değil mi? Önce Proraso, muhakkak okaliptüslü olsun, ardından MERKURFuture ile Feather jilet kombinasyonunu takiben Pinaud Clubman After Shave Lotion!
Ah, Ali Desidero! Bir eşin yok hâlâ! Haydi, hepimize hayırlı tıraşlar! ✪