Mimetik tarz doğrudan doğruya gündelik hayatın bedensel ya da sözlü temsillerine, tanıdık olanın başka terimlerle tekrarlanmasına dayanır. Bu tarzda anlatıcı ve izleyicinin aynı dünyayı paylaştığı varsayılır, yani ortak bir paradigmaları ve sözdizimleri vardır. Mimetik, sanatçının “bugün ve burada”sında zaten açıklanmış olanlarla başa çıkmanın sanatsal olarak yüceltilmiş biçimidir. Fantastik ise tanıdık olmayanla, tekinsizle, yani Lacan’ın göz ucuyla görülen “Gerçek”iyle başa çıkma girişimidir. Mimetik bir yeniden-temsildir, zaten simgeselleştirilmiş olanın temsilidir. Fantastik ise “Gerçek”i, simgesel düzenden dışlanmış olanı temsil etmeye çalışır, ancak bunu yaparken daima simgesel düzenden, dışsal ya da nesnel gerçeklik dediğimiz şeyden öğeler ödünç almak zorundadır. Bu temsil yalnızca bir girişim olduğu ve her zaman da zaten simgeselleştirilmiş olana geri dönmek zorunda kaldığı için, “Gerçek” ile Simgesel arasındaki Alana, Lacan’ın İmgesel (ya da Muhayyel) dediği bölgeye yerleşir. Fantastik ve Mimetik tarzların ikisi de hem yadırgatıcı hem de evcilleştirici olabilirler. Bu iki yöntemin arasındaki farkı sanatçının niyeti, yani “bugün ve burada”yı sorunsallaştırmak ve eleştiriye açmak mı, yoksa kendinden menkul olarak mutlaklaştırmak mı istediği belirler.
14 Mayıs Cuma 18.30 – 20.30
15 Mayıs Cumartesi 15.00 – 17.00
21 Mayıs Cuma 18.30 – 20.30
Katılımcı sayısı sınırlıdır.
Davetiyeler etkinlik günü etkinlik saatinden 1 saat öncesinde Akbank Sanat gişesinden temin edilebilir.
Etkinlik ücretsizdir.
✪