Söyleşi
Söyleşiler, çeviri veya bizden hamleler.
-
[Werner Herzog] Düşsel yaşam trajedisi o kadar da trajedi değil
Kısmen macera, kısmen anı kitabı ve kısmen tasnif edilemeyen bir metin denebilecek “The Twilight World”, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden otuz yıl sonra, Filipinler’in Lubang adasındaki görevine sadık kalan Japon askeri Hiroo Onoda’nın hikayesini anlatıyor.
-
[Roy Jacobsen] Yarayı kaşımak iyidir
Roy Jacobsen’den Görülmeyenler ve Beyaz Deniz etrafında hareketle birkaç değini.
-
Kurt Vonnegut ile kurgu, kıyafet ve sahne büyüsü
Açıklanamayanın sarsılmışlığı karşısında rasyonaliteyi askıya alma isteği. Kurt Vonnegut’un 1971 yılında karşı moda dergisi Rags’de yayımlanan kıyafetler ve sihir hakkındaki konuşması.
-
[Pierre Henry] Gayrıkişisel ve zahiri
Elektronik müziğin depdeğişik bestecisi, tarih denen kavramın hakkını veren Pierre Henry, edebiyatın demirbaşlarından yola çıkıp, punk rock ve anarşizme, saykodelik nağmelerden acousmatism’e, 1960’lardan bu yana değişen müziğin tüm katmanlarına dair etkisi olan bir müzik kahini.
·
·
-
[trajedesaliva] Görülebilenleri zar zor görmek, duyulabilenleri zar zor duymak
Karanlık Galiçya, din ve ailenin şiddet sekanslarından filizlenmiş analog sesler.
-
[Paha biçilemez] “Vincent Price…”
Ben karakterlerimi, onlara ilişkin daha sarih ipuçları veriyor olduğundan, elimden geldiğince Poe’nun yazdığı haline dayandırmaya çalışırdım. Bunlar korku filmleri değil, Gotik masallardı.
-
Antonio Lobo Antunes: Ölüler hâlâ peşimi bırakmıyor
Antonio Lobo Antunes, Dünyanın Sonundaki Yer’in Angola’da olduğunu, yazarın bir ulusa mesafesini anlatıyor.
-
[Antonín Panenka] O penaltıya dair: Bugünlerde güzelliğe ayıracak zaman yok
Antonín Panenka, 1976 ‘da Çekoslovak milli takımı için kritik bir gol attığı “kandırmacasıyla” uluslararası alanda futbol yıldızı oldu. Kendisini bir sporcu olarak var eden çocukluğundan ve adını taşıyan penaltı vuruşunu nasıl icat ettiğinden bahsediyor.