Koes Bersaudara’nın [Koes Biraderler], 1967 tarihli ve bulunması oldukça zor iki albümlerinin (12 şarkılık To the so-called “The Guilties” ve 8 şarkılık Djadikan Aku Domba Mu) yeniden basımıyla karşı karşıyayız.
Koes Bersaudara albümlerinin değerli olmasının bir nedeni de, o yıllarda stüdyoya birkaç saat kapanıp ortaya çıkardıkları bu müzik yüzünden Endonezya hükümetiyle kapışmaları ve birkaç boyunca hapse atılmalarıdır.
1960 yılında kurulan grup aslında 5 Koes kardeşten oluşuyordu: Jon, Tonny, Nomo, Yon ve Yok. 1965 yılında ise, dünyadaki gelişmeleri izleyen grup saçlarını uzatıp, deri pantolon ve çizme giymeye başladı, Endonezya’da… Grup ayrıca konserlerinde Beatles şarkıları da söylemeye başladı.
Dönemin Endonezya devlet başkanı, aşırı milliyetçi Sukarno (Ahmed Şükrani), Beatles etkisinin Endonezya müziğini yozlaştırdığını savunuyordu. Dolayısıyla benzer tınılara sahip gruplara karşı savaş açtı.
Koes Bersaudara, bu kapsamda, bvir ev partisinde Beatles şarkısı söylemekten suçlu bulunup üç ay boyunca hapse atıldı. Koes Bersaudara, şans eseri, Sukarno’ya karşı darbe yapan General Suhuarto’nun batı müziğini serbest bırakmasıyla hapisten çıkabildi. İlk kayıtlarını bir tren yolu kenarında, her tren geçisinde durup sonra devam ederek yapan ve rock’n’roll ruhunu inatla savunan Koes Bersaudara’nın müziği, tüm engellemelere karşı bugünlere ulaştı.
Endonezya’yı önce bağımsızlık kazandıran sonrasında ise başta Komünistler olmak üzere yeryüzünde her şeyi düşmanı gören ve bunların şeytani yansımanının da rock’n’roll olduğunu zanneden Devlet Başkanı Sukarno’nun bu müziğe karşı mücadelesindeki en büyük destekçisi ise, sürpriz biçimde, Endonezka Komünist Partisi’ydi. EKP yayın organı Halkın Gazetesi’nde yayımlanan bir karikatürde Koes Bersaudara, Cakart havalanında cayır cayır rock’n’roll yaparken resmediliyor ve ülkenin imajını turistlere karşı ne kadar bozduğu yazılıyordu (14 Mart 1965 tarihli yayın).
Koes Kardeşler, 70’li yıllarda Endonezya’da oldukça ünlü olsalar da, zamanla müziği bıraktılar. 2000li yıllarda sadece Yon müzikle uğraşıyordu, gerisi ise, dünyanın herhangi bir yerinde, rock’n’roll’a karşı tahammülsüzlükle mücadelenin değişik bir hikayesi olarak kaldı. Unutulmasın diye, aktardık. ✪