Bizans’ta trompetler ve kornalar: Üfle gitsin İsraf/İL

Yarsel Werner Bachmann, Bizans çalgı aleti skalasını listelediği hacimli yapıtı Musikgeschichte in Bildern’i tamamladığını on yıllar önce açıkladı. Yapıtta üç yüzden fazla görsel ve çalgı aletlerinin detaylı bilgileri yer alıyordu. Buna göre, Doğu Roma’da bakır silindirlere nefes fırlatmak önemli bir eylemdi. Yani, Ü                                                                         ı f                                      
Ağustos '15

Yarsel

Werner Bachmann, Bizans çalgı aleti skalasını listelediği hacimli yapıtı Musikgeschichte in Bildern’i tamamladığını on yıllar önce açıkladı. Yapıtta üç yüzden fazla görsel ve çalgı aletlerinin detaylı bilgileri yer alıyordu. Buna göre, Doğu Roma’da bakır silindirlere nefes fırlatmak önemli bir eylemdi. Yani,

Ü                                                                         ı
f                                                            d
l                                             r
ü                            a
y              l
o r

[su_row]
[su_column size=”1/3″] . [/su_column]
[su_column size=”1/3″]

Bizans’ta trompetler ve kornalar: Üfle gitsin İsraf/İL 2

[/su_column]

[su_column size=”1/3″] . [/su_column]
[/su_row]

[su_row]
[su_column size=”1/3″] . [/su_column]
[su_column size=”1/3″]

Roma ordusunda trompetlerini üfleyen askerler, salpinxin’lerini üfleyenler, askerlere alarm verip savaşa ayaklandırmayı amaçlıyordu ya da savaşanlara artık yeter diyorlardı, kamplarınıza dönün, savaş sırasında, gözünüz damlayan kan, ter ve kir ile neredeyse kapalı iken, seslerin anlamını ayırt edebilmeniz için, çok tiz ve çok pes farklı sesler yükseliyordu, farklı nefesler, farklı üflemeler, değişik tükürmeler, sizi oradan alıp buraya getiriyordu.

YA DA

[/su_column]
[su_column size=”1/3″] . [/su_column]
[/su_row]

Bizans’ta bir sokak var; mese[1]’ye bakan bu sokağın adı Makros
Embolos, bu sokakta her iki tarafında sütunların dizildiği ufak bir yol var, bu yolda sütunların arasında dükkanlar var, bu sokağın, ufak yolun, sütunların ve dükkanların arasında kalabalık dolaşıyor, bu kalabalığın arasında ticaret yapanlar var, bu alışverişin içindekilerin bazen dikkati dağılıyor, bu sokakların arasında mese’nin ulaştırdığı ufak alanlarda toplananlardan bağırışlar geliyor, bu bağırışlar kimi zaman orada toplanmışların neşesini, türlü sosyal aktiviteyi, kimi zaman alanda asılanlara karşı tepkiyi duyuruyor, bu asılanlar arasında suçlular ve masumlar var, nefesleri tükendiğinde, boyunları kırıldığında hangi tarafta olduklarını kafaya takmalarına gerek kalmıyor, bu umursamazlık öncesinde asmanın, asılmanın ve izleyenlerin üzerinde etkiyi artırmak için üflenen çalgılar var, trompetler var, kornalar var, tubalar var, suyun silindirlerden kendi yolunu çizip ses olarak dışarıya çıktığı ilginç çalgılar var, Makros
Embolos’ya Bizans’ın emperyal haşmetini yansıtan semboller göze çarpıyor, bu semboller arasında çift başlı bir kartal var, bu kartal bugün Divan Yolu diye anılan mese’de o zaman ilerleyen kalabalığın arasında göze çarpıyordu, bu sembolü uzun bir sopayla taşıyanların her iki yanında sürekli üflüyorlardı, üflüyorlardı, var olduklarını, orada olduklarını bağırıyorlardı. Bu nağmelerden, nefeslerin çıkardığı patlak boru seslerinden Bizans’a ait musiki sembolleri yükseliyordu, bu semboller kartalın kafalarının üzerinden gökyüzüne yükseliyordu. Şöyle oluyordu (üflendiğini düşünün, duyun): ✪

Bizans’ta trompetler ve kornalar: Üfle gitsin İsraf/İL 1
George Douros – Bizans’ta müzik sembolleri
[1]Yaklaşık yirmi beş metre genişliğinde bu ana caddenin Dikilitaş’tan başlayıp Augusteon Meydanı’na çıktığını, Hagia Sophia’dan ilerleyip Hipodrom’a, oradan Forum’a çıktığını ve şehri tümüyle dolaştığını hayal edelim. Mese: Main Street, neden olmasın.