Elektronik müziğin depdeğişik bestecisi, tarih denen kavramın hakkını veren Pierre Henry, edebiyatın demirbaşlarından yola çıkıp, punk rock ve anarşizme, saykodelik nağmelerden
"Bana Japonya’nın Andy Warhol’u filan diyorlar, utanıyorum. Mishima da kendisine İngiltere’de 'Japonya’nın Oscar Wilde’ı', ABD’de ise 'Japonya’nın Truman Capote’si' dediklerini söylerdi ve
Kadın olarak düşünebilme cesareti, yalnızca bugünün sorunu değildi. Bir zamanlar manastıra çok uygun düşünemeyen kadınlar yaşarmış.
Gustav Mahler’in dul eşi Alma Mahler, 1911 yılında Viyanalı sanatçı Oscar Kokoschka ile bir araya geldiğinde, sanat ve seks kucaklaşmıştı. Günler sert
Guillaume Apollinaire, Paris'de izlediği/dinlediği Savinio'nun piyanosunu nasıl hırpaladığını anlatır, hırsla çaldığı enstrümanı arkasında enkaz halinde bırakır.
Polina Suslova, Dostoyevski’nin hayatında ayrı bir yere sahiptir. Dostoyevski için gerçekleşmeyen bir arzu nesnesi gibidir.
Brezilya asıllı film yönetmeni, oyuncu ve senarist José Mojica Marins, 13 Mart 1936’da São Paulo’da sıradan diyebileceğimiz bir evde dünyaya gelir. José’nin
Büyük Petro ya da bizdeki adıyla Deli Petro. Daha 17 yaşındayken bir darbeyle ablasını tahttan indirip çarlığını ilan eder.
Robert Walser öldü. Karlara yığıldı kaldı. Böylesine anlar yaşanmıştır.