Artan siyasi kutuplaşma, popülist milliyetçilik ve korkuyla damgalanmaya dayanan ‘ötekileştirmenin’ kabulünün hüküm sürdüğü zamanda yaşıyoruz. Godspeed You! Black Emperor belli ki önceki eserlerinde görünen ıssız, kıyamet sonrası ortamından ziyade şimdiye dair sesler yaratmayı daha gerekli hissetmiş. Anlamsızlaştırılmış uzak bir distopya ortamının karamsarlığından ziyade gerçeğe tutunan politik talepler.
Milyarlarca dolar, kârın insanlardan önce geldiği ve ulusal kimliğin çekirdeğini oluşturduğu yapısal ırkçılığın, ayrıcalığın getirdiği körlükle bir kenara itildiği kronizme harcanıyor. Yine de şaşkın kitleler akşam televizyonda hangi sesin hangi maskenin arkasına saklandığını tartışıyor. Her geçen yıl, bu korkunç makinenin karnında kan kaybından ölürken giderek daha fazla kapana kısılmış gibi hissediyoruz (ama önce bu sistem hepimizi alt etmeye çalışacak).
G_d’s Pee AT STATE’s END!’deki parçalar müzikal bir zafer duygusunu paylaşıyor. Albüm umut ışığı sunarken, bir devrin bitiş zamanlarını da kaydediyor. Gerçek kolektiflik hayali müzikte hala mevcut. Her müzisyenin sadece parçalarının toplamından önemli ölçüde daha büyük olan bütüne katkısıyla yapıyor bunu. Eski dünyanın parçalanışını izlerken, anarko – sendikalizm yoluyla özgürleşme kavramı zarif ve harika geliyor.
[bandcamp width=400 height=274 album=480777236 size=large bgcol=ffffff linkcol=0687f5 artwork=small]
Sadece adım seslerinden belki de odun kesmeye dek her türü çağrışıma açık ıssız seslerin birlikteliği.
Her albümün bir siyasi manifesto olması gerekmez tabii ki. Sadece siyasi söylemlerle meşgul bir sanat dünyası yoksullaşmaya gidebilir. Birçok sanatçı, bazen iyi niyetle, dinleyeni bu şekilde yabancılaştırmaktan kaçınmak için çalışmalarını kendi siyasi hedefleriyle telkin etmekten kaçınıyor – onlarla aynı fikirde olsak da olmasak da. Bununla birlikte, bazı sanatçılar, berbat görüşlerine dikkat çekmekten kaçınmak için ‘apolitik’ kıyafetini giyerler, ancak yakından bakanlar bu tür sahtekarları tespit edip ortaya çıkarabilir.: apolitik taklitçiler ve gizli faşistler incelemeden kurtulurlar veya bazen geç kalınsa da kurtulamazlar.
Godspeed You! Black Emperor siyasi tavır koymaktan baştan bu yana çekinmedi. Devrimci ahlak kuralları kataloglarında büyük harflerle yazıldı. Örneğin, Slow Riot For New Zero Kanada’daki çizim bir molotof kokteyli üretimi için bir eğitim diyagramıydı, BBF3 ‘te konuşan yurttaş Finnegan, hükümetin yolsuzluğu üzerine intihal bir vaaz veriyordu (“söyleşinin” sonundaki şiir, Blaze Bayley’nin Iron Maiden şarkısı Virüs için yazdığı sözlerden alınmıştı). Bu arada Yanqui U.X.O.’ nun iç astar notları, büyük plak şirketleri ve askeri endüstriyel kompleksler arasındaki finansal bağlantıları detaylandırıyordu. Kariyerleri boyunca, Godspeed You! Black Emperor, plak formatını yaratıcı bir şekilde yeniden yapılandırdı – müzik, sanat eseri, astar notları ve hatta çıkış kanalına kazınmış mesajlar – politik gündemlerini yaymak için bir araç olarak plağı kullandılar. Siyasi mesajlar tabii ki modern müzikte yeni bir şey değil, ama onlar bunu ortalama bir punk tavrının ötesine taşımaya çalıştılar. Sanayileşme sonrası toplumun çöküş sancılarının kaygısını ve işkencesini ses çıkaran peyzaj sanatçıları gibi sundular. İlk çalışmaları kasvetliydi, medeniyetin çöküşünün bıkkın ifşaatlarıydı ve aynı zamanda tamamen umutsuz tondaydı. O zamandan beri bu ıssız görünüm değişti. 2017 ‘deki Luciferian Towers bir talep listesiyle birlikte yayınlandı: “başka ülkeleri istilalara son vermek, sınırları kaldırmak, hapishane – sanayi yapıların tamamen terk edilmesi, sağlık, barınma, gıda ve suyun vazgeçilemez bir insan hakkı olarak kabul edilmesi” ve“ bu dünyayı mahveden uzmanlaşmış puştlara bir daha asla söz hakkı verilmemesi.” Umutsuz şarkı sözleri değil, kasıtlı biçimde öne çıkarılan pragmatizm.
Bu niyetin gücü, cesaret ve iyimserliğe ilham veren bir kayıt ile eşleşiyor şimdi. Centrepieces Bosses Hang ve Anthem For No State ikilisi klasik anlatı biçimini takip ederek üçer bölümde yapılanıyor ve oldukça “neşeli” biçimde sonlanıyor. Albüm yine bir talep listesiyle yayımlanıyor: “hapishaneleri boşaltın, polis iktidarına son verin ve terörize ettikleri mahalleleri sahiplerine geri verin, bitmek bilmez savaşları ve emperyalizmin tüm biçimlerini kesin ve zenginleri ta ki yoksullaşana kadar vergilendirin.” Çelişkileri var tabii, ancak duygular yine de açık. Talepler “Bu albüm, hepimizin sonunu beklemesiyle ilgili” diyor ve şöyle devam ediyor: “Mevcut tüm yönetim biçimleri başarısız oldu. Bu plak, hepimizin yeni bir başlangıcı beklemesine dair.” Sadece metinde değil, duyulan seste de özgürleşme isteği, dedikleri gibi, bu bir filmin sonu gibi gözüken, aslında başlangıcı için müzik. ✪