“Ona, oturup sohbet ettiğimiz bu kıraathanenin kahvecisinin, müşterilerinin ve yaşadığımız dünyada geri kalan ne varsa hepsinin, sadece benim düşüncemde olduklarını söylediğimde, parmağıyla
[sws_2_column title=””] Seneler sonra, dizlerime yerleştirdiğim turuncu bir battaniye, sırtıma aldığım gençlik eskisi mor bir şal olacak; benim ihtiyarlığım. Hayatım boyunca ne
Azal Yahya, durgunluktan beslenen Johannes de Silentio'ya selamla, üç karakteri anlatan iç öyküyle geldi. Ankara'da bir kör, bir şöför ve gözleri kapanan,
Tırnak törpüsünü sepete doğru fırlattı kadın. Törpü sepetteki karmaşaya önce diklemesine saplanır gibi olup karmaşanın içindeki yerini aldı sonra. Yeniden onu bulmak