Algernon Blackwood'un BBC ile yaptığı Gooseflesh başlıklı bu söyleşi THE LURE OF THE UNKNOWN, Essays on the Strange kitabında yer alıyor. İnsanın dehşete düşme yetisini nasıl hatırlamadığına dair şerh düşmek
1978 kışında İtalyan gazeteci Serena Vitale, Viktor Şklovksi'yi Moskova'daki evinde bir hafta ziyaret eder. O yıl Rusya'da tarihte eşi nadir görülmüş bir soğuk olduğu söylenir. Her sabah, Vitale apartman kapısında
richard brautigan bir smith wesson ile seçme(me) hakkını kullandığında, ölüsü haftalar sonra bir perşembe günü (ah bu perşembeler) bulunduğunda, şekli şemali muhakkak
portekizli lanetli şair, yetmiş iki tane diğer kişilik yaratmış, şeytanın saati’ni ilk okuduğumda beni benden almış, denizin, sırların, alter egoların, saklı tanrıların
altmışlı yıllarda buenos aires’te kitapçı tezgahında çalışan alberto manguel, tarihin ve kaderin şans getiren bir el hareketiyle kendini, kafasını pencereye vurduktan sonra
her şey ayartabilir seni william butler yeats William butler yeats, kelt ruhunu keşfeden, kadim inançlarını hatırlayan toplumların belleğine hayranlık duyan mistik şair,
Bolivya’da bir kulübede CIA destekli Bolivyalı askerlerce öldürülüşünün 40. yılında, Che artık bir pop ikonu. Kahve fincanlarında, iç çamaşırlarında ve mouse padlerde
İsveçli sanatçı Thomas Broomé ModernMantra isimli çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Nesnelerin isimleriyle çizilen mekanların olduğu çalışmalar, tüm dünyada bloggerların ilgisine mazhar olmasıyla takip